Ve diyorum sana bak, ormandaki o eski evi o kadar çok aradık ki ama bulunacak bir cadı falan yoktu orada. | Open Subtitles | و يمكنني ان اخبرك اننا بحثنا في ذلك المنزل القديم في الغابة لكننا لم نعثرة على تلك الساحرة قط |
eski evi özledin mi merak ettim. | Open Subtitles | أتساءل عما إذا كنتِ تفتقدين المنزل القديم |
Bu eski evi sevdiğini biliyorum ama bize iyi geldiğini söyleyebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أعلم أننا نحب هذا المنزل القديم لكن لا أعتقد أنه بإمكانك أن تقولي أنه كان مكاناً جيداً لنا |
eski evi baştan aşağı yenileyecekti. | Open Subtitles | وقال إنه إعادة بناء البيت القديم من الألف إلى الياء. |
Kafasında, o gece geldikleri... bu eski evi onarabilirse... | Open Subtitles | حصل على فكرة في رأسه انه اذا كان المستعادة البيت القديم |
10 yaşında olduğun zamanı hatırlıyor musun, hani caddenin karşısındaki o eski evi? | Open Subtitles | تذكرين عندما كان عمرك عشرة سنوات البيت القديم عبر الشارع؟ |
Şimdi, ben muhtemelen, daha fazla enerji-verimli olması için eski evi iyileştirirdim. Ve o durumda, enerjiyi geri dönüştürebilmek 20 yılımı alırdı. | TED | ولكن ماذا لو طورت المنزل القديم الى منزل يستهلك طاقة استهلاك امثل في هذه الحالة سوف يتطلب الامر مني 20 عاما لكي اعادل الطاقة المهدورة |
Yani eski kocan eski evi aldı, sen den... | Open Subtitles | اذن زوجك السابق يملك المنزل القديم |
Rüyalarımda defalarca eski evi gördüm. | Open Subtitles | لقد حلمت كثيراً بذلك المنزل القديم |
eski evi daha satamadık. | Open Subtitles | -لم نبع المنزل القديم بعد |
- Evet, o eski evi severdim | Open Subtitles | نعم , لقد احببت ذلك البيت القديم |
Ben o eski evi seviyorum. | Open Subtitles | لا تفعل، أحب هذا البيت القديم |
Yapma. Ben o eski evi seviyorum. | Open Subtitles | لا تفعل، أحب هذا البيت القديم |