Yo, belki biraz eski kafalı. Biraz eski kafalı, hepsi bu. | Open Subtitles | لا , فهو رجل من الطراز القديم و هذا كل شيء |
Gördün mü, ben basit zevkli olan eski kafalı bir kızım. | Open Subtitles | كما ترين، أنا فتاة من الطراز القديم مع ذوق بسيط جداً. |
eski kafalı, bir kadına sahip çıkmak isteyen birini arıyoruz. | Open Subtitles | نريد شخص من الطراز القديم شخصُ يريد أن يُبقي امرأة |
bana eski kafalı diyebilirisin... fakat başka birini sevdiğinde... onların her istediklerini vermek için... yeterince cömert olabileceğine inanıyorum. | Open Subtitles | سميني ذو طراز قديم لكن عندما تَحبُّ شخص ما... أَعتقدُ بأنّك يَجِبُ أَنْ تَكُونَ غير أناني بما فيه الكفاية |
eski kafalı olduğumu düşündüğünü biliyorum, belki öyleyimdir. | Open Subtitles | , أعرف أنكِ تظنيني قديمة الطراز و ربما أنا كذلك |
Biraz eski kafalı olabilirim ama bence hala, politika ile sizin sektörünüz arasında bir fark var. | Open Subtitles | ربما أكون من الطراز القديم و لكن بالنسبة إلى ، لا يزال هناك تمييز بين السياسة و بين ، حسناً المجال الذى أنت فيه |
Sadece eski kafalı olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبرها فقط بأنى محافظ على الطراز القديم. |
Çünkü eski kafalı mısın, paranoyak mı yoksa sadece alçağın biri mi bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف إذا كنت على الطراز القديم إما أنك تعاني من الأرتياب أو أنك أحمق فحسب |
Ne kadar eski kafalı... hamburger dükkanının önünde buluşacakmışız... | Open Subtitles | كم هى من الطراز القديم لقد قالت لنتقابل امام محل هامبرجر |
Eminim senin gibi eski kafalı bir kıza inanacaklardır. | Open Subtitles | أعتقدأنهمسوفيُصدقون، فتاه من الطراز القديم مثلكِ |
Ben eski kafalı biriyim. Ben kokain ya da havyar gibiyim. | Open Subtitles | أنا من الطراز القديم أنا الكوكايين والكافيار |
Her baktığımda kitaptan fırlayıp çıkmış eski kafalı hatunlar gibi duruyorlar. | Open Subtitles | كل مرة أنظر، فهي تشبه الطراز القديم الكلبات مباشرة من خارج الكتاب. |
Sanırım benim ufak bir parçam az biraz eski kafalı. | Open Subtitles | اعتقد انه هناك جزء مني قليلا على الطراز القديم |
Böyle modern lafları boş verin, ben eski kafalı bir kediyim. | Open Subtitles | توقفوا عن هذا الكلام العصري أنا قطة من طراز قديم |
Eh, bana eski kafalı diyebilirsin ama adil bir dövüşe inanırım. | Open Subtitles | أجل ، اطلق عليّ طراز قديم. لكنني أؤمن بالمعركة العادلة. |
Haley, bana eski kafalı diyebilirsin ama ben kendimi aileme adamak istedim. | Open Subtitles | حسناً ، هايلي ، نادني قديمة الطراز لكني اردت التركيز على إنشاء عائلة |
Onun eski kafalı olduğunu düşünüyordum. Senin durumun daha vahimmiş. | Open Subtitles | وأنا ظننت بأنه عقلية قديمة ولكنك أسوأ منه |
Bana kro-magnon ya da eski kafalı diyebilirsin ama bu seni eve götürüp yatağa ayıp gerçek bir erkek nasılmış diye göstermemi engelleyemez. | Open Subtitles | تقليديّ أو بدائي بأنني تقولي أن ويمكنكِ هذا من أي يوقفني لن ولكن الليلة سريري وإلى المنزل إلى أخذكِ عن |
Hadi, biraz eski kafalı olamaz mıyım yani? | Open Subtitles | هيَا، الا تَستطيعُ البنت ان تَكُونُ موضة قديمة قليلاً؟ |
Çünkü, o tarzı olmayan bir eski kafalı. | Open Subtitles | ذلك لأنه ليس لديه حس موسيقي – موضه قديمه |
-E-mail gönder. -Hayır, ben e-mail'e inanmam. eski kafalı bir kızım. | Open Subtitles | لا أؤمن بذلك، أنا عتيقة الطراز أفضل الاتصال و وضع السماعة |
Gerçek bir eski kafalı küstahtı. | Open Subtitles | تتكلم بوقاحة على الطريقة القديمة |
Yaşlı adam eski kafalı olabilir belki... ama gerçek anlamda ayakkabı üretiyor. | Open Subtitles | .. الرجل العجوز قد يكون قديم الطراز و لكنه يصنع أحذية ممتازة |
Eli çok eski kafalı. | Open Subtitles | ايلاى أسلوبه قديم للغايه |
Bana eski kafalı diyebilirsiniz ama İncil'de anlatılan evliliklerde... | Open Subtitles | انعتني بقديم الطراز ، لكن .. أؤمن أن الإنجيل شرح الزواج |
Ben eski kafalı bir adamım. | Open Subtitles | انا رجل قديم الطراز |