Onun kalbini annesini eski karısını öldürmeye çalışmakla suçlayarak mı geri kazanacaksın? | Open Subtitles | هل هكذا ستستعيدين حبّه مجدداً باتهام والدته بمحاولة قتل زوجته السابقة ؟ |
Gariptir, bir an Charlie Simon'ın sadece eski karısını öldürmeyi planladığını düşünmek istedim. | Open Subtitles | الغريب أني كنت آمل أن شارلي سيمون فقط كان يخطط لقتل زوجته السابقة |
Onları tanımıyor ve silah olarak kullanıyor. Sırf eski karısını ve çocukları mahvetmek için. | Open Subtitles | و يستخدمهم كسلاح لتدمير زوجته السابقة و تدميرهم أيضاً |
eski karısını dövüp kızını alması kişisel bir mesele. | Open Subtitles | إن قيامه بضرب طليقته وإختطاف إبنته لهو امر شخصي، |
Çoğunda eski karısını aramış. Bir sürü de e-posta atmış. | Open Subtitles | انه غالبا يتصل بزوجته السابقة و الكثير من الرسائل الإلكترونية أيضا |
Belki de... buraya eski karısını öldürmeye geldi. | Open Subtitles | ربما, أنه جاء إلي هذه المدينة لكي يقتل زوجته السابقة |
Banka hesabını, yazışmalarını, cep telefonunu eski karısını, arkadaşlarını, her şeyini kontrol edin. | Open Subtitles | تفقدوا كل شيء, حساب البنك, البريد الالكتروني المكالمات الهاتفية, زوجته السابقة, العائلة |
eski karısını yeni sevgilisiyle görürse yıkılır. | Open Subtitles | إذا، رأى زوجته السابقة مع حبيبها، سيحطّمهُ ذلك. |
Sence de bir addamın eski karısını hatırlamaması garip değil mi? | Open Subtitles | هل تعتقدين من الغريب أن لا يتعرف رجل على زوجته السابقة ؟ |
Sierra Leone'deki sübyanlara silah satmadığı zaman eski karısını arıyor, bu yüzden saklanıyorum. | Open Subtitles | عندما لا يكون يبيع الأسلحة الرشاشة للأطفال الصغار في سيراليون يقوم بالبحث عن زوجته السابقة |
İnan bana, hiçbir erkek eski karısını... bu kadar seksi ve güzel görmek istemez. | Open Subtitles | صدّقيني، لا أحد يودّ رؤية زوجته السابقة تبدو مثيرة أو تكون لطيفة |
- Naziler eski karısını kaçırmış. | Open Subtitles | كان النازيين مشغولين بخطف زوجته السابقة. |
O ilaç bağımlısı eski karısını bile aratıyor bana. | Open Subtitles | تجعلني أفتقد زوجته السابقة اللعينة. |
Evet, eski karısını takip etmiş, bir fahişeyi ayarlamaya çalışmış ama bu NSA hakkında yalan söylediği anlamına gelmez. | Open Subtitles | صحيح أنه يقوم بمطاردة زوجته السابقة, وصحيح, أنه حاول أن يلتقط عاهرة من الشارع, ولكن ذلك لايعني أنه كاذب فيما يقوله بخصوص وكالة الأمن القومي. |
Yarın eski karısını görmeye gideceğim. | Open Subtitles | سأذهب لرؤية زوجته السابقة غداً |
Adam eski karısını izliyormuş. | Open Subtitles | الرجل يتجسس على زوجته السابقة |
Onun eski karısını mı arıyorsun? | Open Subtitles | كنت تعقب زوجته السابقة ؟ |
O noktadan sonra Bay Simpson'un eski karısını öldürdüğünü ve evinin de bir suç mahalli olduğu düşünmeye başladık. | Open Subtitles | بذلك الموقف، لقد أردنا أن نقوم بتنبيه السيد (سيمبسون) بشأن موت زوجته السابقة ونخبرهُ بأن مسكنه قد يكون مسرح جريمة. |
Evlenmiş, boşanmış ve şimdi eski karısını tekrar kazanmaya çalışıyor. | Open Subtitles | قام بالزواج، ثم تطلّق ويحاول الآن إحياء العلاقة مع طليقته -قد يكون ظريف |
İddialara göre adamın biri eski karısını öldürmüş. | Open Subtitles | رجل ما قتل طليقته بشكل مزعوم |