Burası Rocinha’nın ana caddesi, Estrada da Gavea ve bu cadde boyunca giden bir otobüs rotası var, bir sürü insan dışarıda, caddede. | TED | هذا هو الجرار الرئيسي في روسينها ، استرادا دا قافيا، وهناك طريق للحافلة يمرُّ عبرها، الكثير من الناس في الشارع. |
Hector Estrada'nın şartlı tahliye duruşması varmış. Büyük ihtimalle çıkabileceğini düşünüyormuş. | Open Subtitles | (هكتُر استرادا) مؤهّل لإفراجٍ مشروط يعتقد بأنّ احتمال إطلاق سراحه كبير |
Estrada ve adamlarını demir parmaklıklar ardında istiyorsak, onları tersanede suç üstü yakalamalıyız. | Open Subtitles | إن كنا نريد الزجّ بـ(استرادا) ورجاله بالسجن -فعلينا القبض عليهم بالجرم بالترسانة |
Jiménez'de yaşıyormuş. Adı, Melquiades Estrada. | Open Subtitles | -لقد عاش في "جيمينيز" و إسمه "مالقيادس إسترادا" |
Estrada'yla önceden karşılaştığı tersaneye gideceğini söylediler. | Open Subtitles | قالوا بأنها متجهه إلى ساحة الشحن الماكن الذي قابلت به "إسترادا" من قبل |
Bu programda, Erik Estrada'nın kuralları geçerli ve Erik eğlenceli olmayı sever. | Open Subtitles | في هذا البرنامج، أنتِ تتعاملين مع (إيسترادا) وهو يتمتع بأن يكون ظريفاً |
Çünkü seni Hector Estrada'yı öldürmek suçundan tutukluyorum. | Open Subtitles | السبب أنّي سأعتقلكَ بتهمة (قتل (هكتُر استرادا |
Çünkü Hector Estrada, anneni gözlerinin önünde katletmişti. | Open Subtitles | -لأنّ (هكتُر استرادا) ذبح أمّكَ أمام ناظريكَ |
Estrada'nın şartlı tahliye memuruyla görüştüm demin. | Open Subtitles | راجعتُ ضابط الإفراج المشروط (المسؤول عن (استرادا |
Az kalsın rıhtımdaki kargo konteynerinde Estrada'yı öldürürken yakalıyordu beni. | Open Subtitles | كادت أن تقبض عليّ وأنا أحاول قتل (استرادا) في حاوية الشحن في رصيف الميناء |
LaGuerta'nın düşündüğünün aksine Estrada hâlâ dışarıda. | Open Subtitles | فـ(استرادا) لا يزال طليقًا (رغم ما تعتقده (لاغوِرتا |
Estrada'nın şartlı tahliye memuruna göre eşinin son bilinen adresi burasıymış. | Open Subtitles | "وفق ضابط الإفراج المشروط المسؤول عن استرادا): هذا آخر عنوان معروف لزوجته)" |
Onca yıllık mazisi olan bir ilişki Florencia'yı Estrada'ya yardım etmek zorunda bırakır. | Open Subtitles | "أن يكون تأثير حبّ قديم كافيًا (لإجبار (فلورنسيا) على مساعدة (استرادا" |
LaGuerta'nın silahıyla, Estrada'yı ponksiyon yarasından vuracağıım. | Open Subtitles | وسأستعمل مسدّسها لإرداء (استرادا) في جرحه الوخزيّ |
LaGuerta'yı öldüren kurşun Estrada'nın tabancasından çıkmış. | Open Subtitles | الرصاصة التي قتلت "لاجوريتا" أتت من سلاح "إسترادا" |
Adam bir tane daha sıkmış ve o kurşun da Estrada'nın silahına ait çıktı. | Open Subtitles | كان لديه طلقةُ أخرى وتلك الطلقة تُتبعت لسلاح"إسترادا" |
Bu adamın Erik Estrada olmadığını sana garanti ederim. | Open Subtitles | -ربما . ولكنني سأخبرك بمنتهى الثقة أن هذا الرجل ليس (إريك إسترادا). |
Bu adam Erik Estrada'dan daha iyi. | Open Subtitles | هذا الرجل أفضل من (إيريك إسترادا). إيريك إسترادا) ممثل أمريكي) قام ببعض الأدوار بالإسبانية |
Pekala Estrada. Dezenfekte Operasyonu bitmiştir. | Open Subtitles | حسناً يا (إسترادا) يمكنك أن تنهي هذه العملية لأنها لم تنجح |
Erik Estrada'ya söyle Joy Turner'a hayır diyen adamların başına işte bu gelir. | Open Subtitles | أنت أخبر (إيسترادا) أن هذا ما يحصل للرجال الذي يقولون "لا" لـ(جوي تيرنر) |
Joy'u o programa, Erik Estrada'nın karşısına çıkartmak zorundayız. | Open Subtitles | (راندي)، علينا أخذ (جوي) إلى البرنامج لتتحدى (إيريك إيسترادا) |
Bahse girerim, Erik Estrada dirseğinde 50 penni taşıyamaz. | Open Subtitles | أتحدى (إيريك إيسترادا) بأن يلتقط خمسين بنس بمرفقه |