çok daha karmaşık bir sağlık uygulaması yapılandırmış olan Cisco'ya kadar pekçok uygulama var. Size sağlık hizmeti sağlayanlarla etkileşime geçiş şekliniz artık daha farklı. | TED | إلى شركة سيسكو التي طورت منظومة صحية معقدة للغاية. فالقدرة على التفاعل مع المشرف على رعايتك الصحية مختلفة تماما. |
Uzak gelecekte etkileşime girmek isteyeceğiniz teknolojiler yaratmaya çalışıyoruz. | TED | نحن نحاول خلق تكنولوجيا قد تودّ التفاعل معها في المستقبل البعيد. |
Bunlar diğer parçacıklarla sadece zayıf kuvvet yoluyla etkileşime geçerler. | TED | النيـوتريـنـوات وهي تتفاعل مع الجسيمات الأخرى فقط بحدود القوة الضعيفة |
Bu üreme algoritmaları zaman içerisinde geliştikçe birbirleriyle böcek sürüleri gibi etkileşime girecekler. | TED | و خوارزميات التوليد هذه تنمو بمرور الوقت، إنها تتفاعل وتتواصل كسرب من الحشرات. |
O yüzden de astronomlar, ışığın yüzeyle nasıl etkileşime girdiğine bakarlar. | TED | لذا سينظر علماء الفلك في كيفية تفاعل الضوء مع السطح. |
Üç yıl sonra -- çok uzun süren programlama, diğer öğrencilerle laboratuvarda yapılan çalışmalar -- Kismet insanlarla etkileşime hazırdı. | TED | و هكذا بعد ثلاثة سنوات الكثير من البرمجة العمل مع طلاب اخرين في المختبر كيسميت كان مستعدا للتفاعل مع الناس |
Galaksi Hayvanat Bahçesi, insanların bu galaksi resimleriyle nasıl etkileşime geçeceklerine dair 20 dakikalık -- hatta daha az -- bir eğitim aldığı bir projedir. | TED | وحديقة المجرات هو مشروع حيث يحصل الناس على برنامج تعليمي لمدة 20 دقيقة أو أقل من ذلك عن كيفية التفاعل مع صور المجرات. |
Peki bu makine sonrasında gerçeklikle nasıl etkileşime geçecek? | TED | لكن كيف ستصبح الآلة قادرة على التفاعل مع الواقع؟ |
İnsanın görmeyeceği, dokunamayacağı, hatta orada bir şeyler olduğunu algılayamayacağı boyutlar ile nasıl etkileşime geçilebileceğini öğrendik. | TED | تعلمنا كيفية التفاعل مع عالمنا على نطاق صغير للغاية للإنسان كي يراه أو يلمسه أو حتى يشعر بوجوده. |
erimeyecektir, çünk mikrodalgalar veya radar hiçbir etkileşime geçmeden buzun içinden geçerler. | TED | لن يذوب لأن المايكرويف أو الرادار، يمران مباشرةً عبر الجليد دون التفاعل معه. |
Her gün kullandığınız eşyalar sayesinde dijital hayatınız ile etkileşime girebilirsiniz. | TED | يمكنكم التفاعل مع حياتكم الرقمية فقط باستخدام الأشياء التي تستخدمونها كل يوم. |
Daha şimdiden sanal gerçeklikte DigiDoug ile etkileşime girebilirsiniz. | TED | يمكنك التفاعل من ديجي دوج عن طريق نظارات الواقع الافتراضي. |
Bahamalar'da, sosyal olarak benekli yunuslarla etkileşime geçen şişe burunlu sakinlerimiz de yaşıyor. | TED | في الباهاما لدينا أيضاً دلافين قارورية المنقار تتفاعل اجتماعياً مع الدلافين المرقَّطة |
Ve bazı temel parçacıklar bu maddeyle etkileşime giriyor ve bu işlem sırasında enerji kazanıyorlar. | TED | و بعض الجزيمات الاولية تتفاعل مع هذه المادة, و تكتسب طاقة أثناء هذه العملية. |
Öyle ki bu iki mikroorganizma doğal ortamda hiç etkileşime girmezler. | TED | الآن، هذه الكائنات الدقيقة لا تتفاعل مطلقا في الطبيعة. |
Bu madde parçacıklarının hepsi çeşitli kuvvet parçacıklarıyla etkileşime girer. | TED | مواد هذه الجسيمات تتفاعل مع مختلف قوى الجسيمات. |
Elektromanyetik kuvvet, elektrik yüklü maddeyle, foton adı verilen parçacıklar vasıtasıyla etkileşime girer. | TED | تتفاعل القوى الكهرومغناطيسية بالمواد المشحونة كهربائيا.. من خلال جسيمات تسمى فوتونات. |
Biz bireyler arasındaki bağlantılara bakarız hücre, hayvan ya da insan olsunlar, birbirleriyle ve çevreleriyle nasıl etkileşime girdiklerine. | TED | ونفكر بالعلاقات بين الأفراد، سواءً كانت خلايا أو حيوانات أو أشخاص، وكيف تتفاعل مع بعضها البعض ومع بيئتها. |
Objeler çapraz etkileşime girmiş olabilir. | Open Subtitles | هل من الممكن ان يحصل شيء مثل تفاعل بين التحف؟ |
İnsan algısının bir parçası olarak, çevremizdeki dünyayla etkileşime girmekte özgürleşmek. | TED | كجزء من الإدراك البشري، تحرر لنا للتفاعل مع العالم المحيط بنا. |
Yemeğimizi yedikçe kamera uzaklaşıyor ve giderek daha büyük organizmalarla etkileşime girmeye başlıyoruz. | TED | بينما يأكل تبدأ الكاميرا بالتراجع ثم يبدأ بالتفاعل مع نوع أكبر من الكائنات الحية. |
Endokrin sistemi üç yapı arasındaki etkileşime dayanır: salgı bezleri, hormonlar ve trilyonlarca hücre reseptörü. | TED | يعتمد جهاز الغدد الصمّاء على التفاعلات بين ثلاثة عناصر لتأدية وظيفته: الغدد، والهرمونات، وتريليونات مستقبلات الخلايا. |
Beyaz balonlar insan aurasıyla etkileşime girdiğinde patlıyor. | Open Subtitles | "الفقاعات البيضاء ينفجرن لدى لمسهن هالة طاقة بشريّة" |
Ya şöyle bir program başlatırsak... şiddet kurbanlarının, mahkûm ya da ekipten... saldırganla etkileşime geçtiği bir program. | Open Subtitles | حيثُ ضَحايا العُنف سواء من المساجين أو المُوظفين يُمكنهُم التفاعُل معَ المُعتدي |
Günlük yaşamımızda yaptığımız bir şey ile etkileşime geçip, harekete geçecek. | Open Subtitles | أجل , إنه يعمل عندما يتفاعل مع شئ من حياتنا اليومية |