Herşeyin üzerine bir fiyat koymanın en aşındırıcı etkilerinden birisi ortaklık ile ilgilidir, hepimiz birlikte bu konunun içindeyiz hissi. | TED | أحد أكثر الآثار المدمرة لوضع تعرفة لكل شيئ هو القواسم المشتركة، الشعور بأننا جميعاً في هذا الشيئ سوياً. |
sihirli yan etkilerinden bir tanesi... gerçekten ne olduğu, trendlerin belirlenebilmesi. | TED | لهذا إحدى الآثار الجانبية الساحرة من حيازة ثقافة النسخ، التي في الواقع هي ما هي، هي تأسيس التوجهات. |
Evet, bu yan etkilerinden bir tanesiydi. | Open Subtitles | نعم، كانت تلك هي المشكلة تأثيرات جانبية غير مرغوب فيها |
İklim değişikliği hakkında şu zamana kadar söylenenlere bakılırsa ısınan bir dünyada yaşamanın psikolojik etkilerinden bahsedildiğini neredeyse hiç duymadık. | TED | على الرغم من كل ما قيل عن الاحتباس الحراري فإننا لم نسمع قط ما يكفي عن التأثيرات النفسية للعيش في عالم يزداد احترارًا |
Sana bir doz verebilirim ama yan etkilerinden endişeliyim. | Open Subtitles | يمكنني إعطائك حقنة لكن قد لاتحبين الأثار الجانبية |
Malın yan etkilerinden neden bahsetmedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرنى بالآثار الجانبية؟ |
Bunu söylememin nedeni; buradaki mevcut kültürün etkilerinden biri -doğrusunu söylemek gerekirse- öğretmenlerin uzmanlıklarının yok edilmesidir. | TED | السبب في أنني أقول هذا هو أن أحد آثار الثقافة الحالية هنا، إذا أمكنني قول ذلك، هو إلغاء مهنية المعلمين |
Bu klinik deneyde olmaktan korkuyorum yan etkilerinden korkuyorum. | Open Subtitles | الخوف من ان اكون في هذه التجربة الطبية الخوف من الاثار الجانبية |
Çocuğumun annesini, yaptığın büyünün yan etkilerinden uzak tutmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أريد أن أحدّ من إصابة والدة جنيني من الآثار الجانبيّة لسحرك. |
Fraklamanın yan etkilerinden biri deprem mi? | Open Subtitles | هل الزلازل هي إحدى الآثار الجانبية للتصديع المائي؟ |
Yurtdışındaki yıllarımdan sonra, bu gece gördüğümüze benzer yan etkilerinden sıkıntı çeken insanlar gördüm.... | Open Subtitles | بعد كل سنوات عملي في الخارج، لقد رأيت أكثر من شخص يعانى من الآثار الجانبية، الذي بدا الكثير مثل ما رأيناه الليلة |
Yan etkilerinden bazıları: | Open Subtitles | الآثار الجانبية التي تشمل جفاف الفم والإسهال، |
İnsanların vücudundan kanını çekmenin yan etkilerinden biri de bu. | Open Subtitles | وهذا واحد من الآثار الجانبية استخراج كل الدم من الجسد البشري |
Otto! Bu beyninin en istenmeyen etkilerinden biridir. | Open Subtitles | سوف يسبب ذلك أقسى تأثيرات ضارة على دماغك |
Kasaba sınırını geçmenin kötü yan etkilerinden koruyacak bizi. | Open Subtitles | سيقينا مِنْ أيّ تأثيرات تنتج عن عبور خطّ البلدة |
Ayrıca çocuklarınıza gürültünün sağlığa etkilerinden bugün yüksek sesli müzik dinlemenin ilerde oluşturacağı sonuçlardan bahsedin. | TED | أيضًا حدّثوا أطفالكم عن تأثيرات الضوضاء على الصحة وأن الاستماع إلى الموسيقى الصاخبة اليوم سيكون لها عواقب لاحقًا حين يكبرون. |
Bunun Global üzerine etkilerinden kaygılanacağını sanırsın. | Open Subtitles | أجل و تظن بأنه كان سيقلق على التأثيرات التي ستلحق بالمؤسسة |
Ölmenin iğrenç yan etkilerinden biri. | Open Subtitles | إنه واحد من التأثيرات الجانبية المقززة للموت |
Bu bilinç kayıpları, deneylerin düzensiz yan etkilerinden biri. | Open Subtitles | الاغماءت احدى التأثيرات الجانبيه العشوائيه لهذه التجارب |
Yan etkilerinden biri de, kusmak. Ayrıca çok fazla acı çekiyor. | Open Subtitles | التقيأ نوع من الأثار الجانبية إنها تعاني كثيراً أيضا |
- Yan etkilerinden bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتك بالآثار الجانبية؟ |
Vücudunuzu da etkiler. Vücuttaki ana görevlerinden biri kardiyovasküler sisteminizi stresin etkilerinden korumaktır. | TED | بل في جميع جسدكم، وواحد من أكبر أدواره في جسدكم هو حماية نظام القلب والأوعية الدموية لديكم من آثار الضغط. |
Bu bilinç kayıpları, deneylerin düzensiz yan etkilerinden biri. | Open Subtitles | أن الاغماءات احد الاثار الجانبية العشوائية للتجارب |
Bir şey hatırlamamasının nedeni bu olabilir. İlacın yan etkilerinden biri. | Open Subtitles | لهذا أنها لا تتذكر أي شيء بسبب تأثير الجانبي لهذا العلاج |