Birazdan bu politikanın etkilerine değineceğim. | TED | وسوف أتطرق إلى الآثار السياسية المترتبة على ذلك خلال لحظات |
Yan etkilerine rağmen savunma koşullandırması için ideal olacak. | Open Subtitles | سوف تعين من أجل مهام دفاعية حتى مع وجود الآثار الجانبية |
- Bolvanger'deki doktorlar Toz'un etkilerine karşı aşıyı mükemmelleştirmeye yaklaştılar. | Open Subtitles | -اطباء بولفنغار، قريبون جداً من نجاح التلقيح، ضد تأثيرات الطيف. |
Sinyalin etkilerine karşı gelmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | انا احاول مواجهة تأثيرات الاشاره |
Artık yiyecek tedarikimizi doyurmakta olan şeker ile sağlığımız üzerindeki etkilerine ilişkin var olan sürekli kafa karışıklığının yanında, bazı cevaplar almanın tek gerçek yolu benim tekrar şeker yemeye başlamamdan ve bunun vücuduma ne yaptığını görmekten geçiyor. | Open Subtitles | ومع تركيز كمية السكر في أغذيتنا واستمرار حيرتنا بخصوص تأثيراته على صحتنا الطريقة الوحيدة لأيجاد بعض الأجوبة |
Bana kırıcıyı inceleme fırsatı verdin, bu da benim kendimi etkilerine karşı bağışık hale getirmemi sağladı. | Open Subtitles | وسمحتنى ان اجعل نفسي محصّن ضدّ تأثيراته |
NZT'nin yan etkilerine neden bağışıklığım olduğunu anlamak için üzerimde çalışmak istediler. | Open Subtitles | أرادوا أن يفحصوني، كي يكتشفوا سبب "مناعتي للآثار الجانبية للـ"إن زي تي |
Antibiyotikleri deneyebilirsin ama yan etkilerine değeceğini sanmam. | Open Subtitles | حسنا تستطيعين استعمال المضادات الحيوية مرة اخرى ولكن أظن ان الآثار الجانبية ستكون خطورتها اكبر |
Kontes tarafından zehirlendin. etkilerine katlanmalısın. | Open Subtitles | لقد تم تسميمك عن طريق الكونتيسّة والان انت تعاني من الآثار |
Ayrıca NZT'nin yan etkilerine karşı bağışıklığı olan tek benim, değil mi? | Open Subtitles | كما أنني الوحيد المنيع ضد الآثار الجانبية للعقار، صحيح؟ |
Tıraş sadece ilk adımdır yeni bir radyasyon inokülasyonunun, ki bu aydınlanmanın potansiyel yan etkilerine karşı yardımcı olacak. | Open Subtitles | الحلاقة ليست سوى الخطوة الأوّلى في التلقيح الأشعاعي الجديد الذي سوف يساعدكنْ من الآثار الجانبية المحتملة من الإشعاع |
Çünkü bir çok kadın, günümüzdeki kadın gebelik önleyicilerini ya kan pıhtısı gibi sebeplerden dolayı ya da yan etkilerine müsamaha edemediklerinden güvenle alamıyorlar. | TED | هذا لأن الكثير من النساء إما لا يمكنهن وبشكل آمن استهلاك وسائل منع الحمل النسائية المتوفرة حاليًا، لأسباب مثل جلطات الدم، أو عدم قدرتهن على تحمل الآثار الجانبية. |
Sinyalin etkilerine karşı gelmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | انا احاول مواجهة تأثيرات الاشاره |
Radyasyonun etkilerine karşı kullanılan bir ilaç bu. | Open Subtitles | aدواءلتَفادي تأثيرات لتَسَمّم الإشعاعِ. |
Lazarus Pit'in etkilerine panzehir olabilme kapasitesine sahip. Lig'in düşmanları tarafından geliştirilen gizli bir silah. | Open Subtitles | بوسعه إبطال تأثيرات ينبوع (لازاروس)، إنّه سلاح سريّ طوّره أعداء الاتّحاد. |
Evet. Benim etkilerine karşı bağışıklığım var. | Open Subtitles | أنا لدي مناعة ضد تأثيراته |
NZT'nin yan etkilerine neden bağışıklığım olduğunu anlamak için üzerimde çalışmak istediler. | Open Subtitles | أرادوا أن يفحصوني، كي يكتشفوا سبب "مناعتي للآثار الجانبية للـ"إن زي تي |