ويكيبيديا

    "etkileyebilecek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تؤثر على
        
    • أن تؤثر
        
    • التأثير على
        
    • أن يؤثر
        
    • للتأثير على
        
    • ستؤثر على
        
    Ancak nosisepsiyon dışında acı deneyimini etkileyebilecek— ve acıyı daha az faydalı yapacak birçok faktör var. TED لكن هناك منظومة كاملة من العوامل، إلى جانب إدراك الألم، يمكنها أن تؤثر على الشعور بالألم وأن تجعل الألم أقل جدوى.
    Sonucu etkileyebilecek suçlamalar su yüzüne çıkmıştır. Open Subtitles الإتهامات التى قد ظهرت على السطح والتى من الممكن أن تؤثر على النتيجة
    Ve hükümet bu alanda rekabet eden şirketlerin istek ve kabiliyetlerini etkileyebilecek birçok yola sahiptir. TED والحكومة لديها الكثير من الطرق والتي بإمكانها أن تؤثر بشكل قوي على إرادة وإمكانية الشركات للمنافسة في هذا الطريق
    Bunlar, kendilerini şehirlerimizde gösteren küresel sorunları gerçekten etkileyebilecek kararlar. TED تلك هي أنواع القرارات التي يمكنها أن تؤثر في المشاكل العالمية فعلًا التي تظهر في مدننا.
    Bulduklarımızı yeni teknolojilere, insanları gerçekten etkileyebilecek teknolojilere dönüştüremedik. TED لم نكن قادرين أبداً على ترجمة ذلك العلم إلى تكنولوجيات جديدة إلى تكنولوجيات قادرة على التأثير على الناس فعلاً.
    Kaleyi etkileyebilecek tek kişi sensin. Open Subtitles أنت الوحيد الذي بإمكانه التأثير على القلعة
    Kocamın ruh halini etkileyebilecek lafı edebilecek tek kadın var dünyada. Open Subtitles هنالك امرأة واحدة التى يجب أن يؤثر كلامها فى مزاج زوجى
    Dünyanın geleceğini ya da insanlığın geleceğini en çok etkileyebilecek problemler nelerdir diye düşündüm. TED فكرت في المشاكل المرشّحة أكثر للتأثير على مستقبل العالم أو مستقبل الإنسانية؟
    Bozulmayı etkileyebilecek bitkilerin tarafınızdan fark edilmemiş olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum. Open Subtitles أجد من الصعب أن أصدق أن هذه النباتات التي ستؤثر على التحلل لم تلاحظها أنتَ
    Sizler binlerin ve hatta milyonların hayatlarını etkileyebilecek kararlar vermeye alışıksınız. Open Subtitles أنتم رجال مستعملون جداً لإتخاذ القرارات التي تؤثر على حياة الآلاف بل والملايين من الناس
    Anormal spermin yumurtaya ulaşıp da onu dölleme bakımından onu etkileyebilecek sorunları olur. Open Subtitles الحيوان المنوي غير الطبيعي يكون به عيوب يمكن ان تؤثر على قدرة الحيوان المنوي في الوصول وتلقيح البويضة
    Jüri internet gizliliğinin geleceğini etkileyebilecek bir davada karar verecek. Open Subtitles هيئة محلفين ستفصل في قضية يمكن أن تؤثر على مستقبل الخصوصية على الإنترنت
    Dikkatli çalışmalardan sonra Dominic, Alfa Kadını'nı etkileyebilecek tek bir adam olduğunu fark etti. Open Subtitles بعد دراسة عميقة, ادرك دومنيك ان الرجل الوحيد الذي يستطيع التأثير على المرأة القوية
    İkinci durum ise akılcılar, birbirinin refahlarını etkileyebilecek olan, fikir alışverişinde bulunan ve birbirlerinin düşüncelerini anlayan akılcılar topluluğunun üyeleridir. TED الحالة الثَّانية أنَّهُ يتوجب على المفكرين أن يُكوِنُوا اعضَّاءً من مجموعة من المفكرين والذين بإمكانهم التأثير على رفاهية بعضهم البعض بإمكانهم تبادل الرسائل و تفهم منطق كل واحد منهم.
    Elbette, uydunun düşüş rotasını olumsuz etkileyebilecek tüm değişkenleri topluyor... Open Subtitles بالطبع، إنّه يُدخل كلّ المُتغيّرات التي يُمكنها التأثير على مسار سقوط القمر الصناعي...
    Evet, hangi etkileyebilecek üniversite için başvuru. Open Subtitles نعم , والذي يمكن أن يؤثر على قبولك في الكليّة
    Onu etkileyebilecek tek kişi sensin! Open Subtitles أنت ِ الوحيد الذي يمكن أن يؤثر عليه
    Onlara okullarda, kariyerlerinin başında, hayatlarını ve başkalarının hayatlarını etkileyebilecek dönemlerinde nasıl cesur olunacağını öğretmeliyiz. Onlara sevilmenin ve kabullenilmenin mükemmel olmakla değil cesur olmakla olacağını göstermeliyiz. TED علينا تعليمهن أن يكن شجاعات في المدارس وفي وقت مبكر من حياتهن المهنية، عندما يكون لذلك قدرة أكثر للتأثير على حياتهن وحياة الآخرين، وعلينا أن نظهر لهن أنهن سوف يكن محبوبات ومقبولات لا لكونهن مثاليات ولكن لكونهن شجاعات.
    Bu davayı etkileyebilecek talimatlar? Open Subtitles تعليمات ستؤثر على هذه المحاكمة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد