Güvenin azaldığını düşünmeye meyilliyim özellikle bazı etkinliklere ya da bazı kurumlara karşı ve diğerlerine karşı da gelişiyor olabilir. | TED | أميل إلى التّفكير في أنّ الثّقة قد نقصت في بعض الأنشطة أو بعض المؤسسات و ازدادت في أخرى. |
Üniversitedeyken bazı aktivist etkinliklere katılmıştım, bundan dolayı hayvan deneylerine karşı olan bazı yerel gruplara yardım etmeye karar verdim. | TED | قمت بعمل بعض الأنشطة في الجامعة، لذا قررت مساعدة مجموعة محلية في قرع الأبواب ضد مختبرات الحيوانات. |
Bilirsin işte çeşitli etkinliklere katılman falan. Ve de lütfen, benim için ne olursa olsun, kimseyi yeme. | Open Subtitles | أتعلمين، الانخراط وممارسة الأنشطة ورجاءً لا تتغذّي على أحدٍ مهما يكون |
Zor oluyor çünkü herkes oda arkadaşıyla etkinliklere gitme eğiliminde ve oda arkadaşımla ilgili planlarım vardı birbirimizi tanıyacaktık ve birinci sınıfın ilk haftasının büyülü bir zaman olması gerektiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | كان الأمر شاقا، كما تعرفين كانت هناك كل تلك الأنشطة والجميع يميلون للذهاب مع زملائهم في الحجرة ..وأنا فقط، كان عندي فكرة أن |
Ama bunun yerine, izcilik, müzik, çizgi roman veya destekledğim Boston takımları gibi meraklı olduğum şeyler yoluyla yapabildiğim etkinliklere odaklanmayı tercih ediyorum. | TED | ولكن عوضاً عن ذلك، أختار أن أركز على الأنشطة التي أستطيع القيام بها من خلال الأشياء التي أنا شغوف بشأنها مثل الكشافة، الموسيقى أو القصص المصورة أو أي من فرق (بوسطن) الرياضية المفضلة لديّ. |