ويكيبيديا

    "etkisinin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تأثير
        
    • التأثير
        
    • مفعول
        
    • تأثيره
        
    • مفعولها
        
    Henüz, sadece bir öneri olsa da, insan etkisinin gezegenimiz üzerindeki etkisi hakkında düşünebilmemiz için yararlı bir yol. TED الآن، ما تزال هذه مجرد مرحلة مقترحة، لكنني أعتقد أنها طريقة مفيدة للتفكير في مدى تأثير الإنسان على الكوكب.
    Yani, yüksek bahislerin güçlü etkisinin olması ilginç değil mi? TED إذاً، أليس ذلك مثيراً بأن الرهانات العالية لديها تأثير قوي.
    Elimden geleni yaptım ancak annesinin üzerindeki etkisinin çok güçlü olduğuna inanıyorum. Open Subtitles فعلتُ كل ما بوسعي، لكنني أعتقد أن تأثير والدته قويٌّ جداً عليه
    Jerry, bu sadece Saturn'ün etkisinin kötü olduğu anlamına geliyor. Open Subtitles جيري، إنه فقط يعني زحل سيئ التأثير إنه فقط خاص
    Çizerken, sıvının etkisinin azaldığı anlar oluyordu. Open Subtitles عندما كنت أرسم كانت هناك لحظات عندما يزول مفعول السائل
    Bay Carter'e duyduğun saygının farkındayım, fakat senin üstündeki etkisinin tamamen iyi olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles أنا على دراية بالإحترام الذي تكنه للسيد كارتر لكن أخشى أن تأثيره عليك لم يكن جيداً كلياً
    Bunun insanların yaptıkları üzerinde etkisinin olup olmadığına bakacağız. TED نحن في طريقنا لنرى إذا كان هذا له تأثير على ما يفعله الناس.
    Bu, Güneş'in değişimlerinin iklim üzerindeki etkisinin genel olarak fosil yakıt yakmaktan kaynaklanarak artan sera gazları tarafından bastırıldığını gösteriyor. TED هذا يظهر أن تأثير اختلافات الشمس على المناخ تطغى عليه غازات الاحتباس الحراري المتزايدة، القادمة أساسا من إحراق الوقود الأحفوري.
    Laboratuvarda esas yaptığımız şey doğrudan, nicel bir tarzda, bilgisayar oyunların beyine etkisinin ne olduğunu ölçmek. TED الذي نفعله عادةً في المعمل هو القياس المباشر بطريقة كميّة عن تأثير ألعاب الفيديو على الدماغ.
    Bu, otomotiv şirketinin Bay Onarılabilirlik'in hiçbir etkisinin olmadığını gördüklerinde TED هذا ما فعلته شركة السيارات عندما رأوا أنه لا يوجد تأثير للأستاذ.
    Ve diş fırçasının ağız içindeki etkisinin ne olacağını anlamak için şunları zihnimde canlandırmam gerekiyor: "Bu ağzın sahibi kimdir?, TED ولفهم ماذا سيكون تأثير فرشاة الأسنان في الفم، لابد أن أتخيل: من يملك هذا الفم؟
    Ne kadar derinlikte olursa olsun, ne kadar uzakta olursa olsun insan etkisinin kanıtı okyanusun her parçasında görülüyor. TED الأدلة على تأثير الإنسان منتشرة في كل جزء من المحيط، مهما كان العمق، ومهما كان البعد.
    Bilim adamları bukalemun etkisinin ayna nöronlar olarak bilinen özel bir grup nöron sayesinde mümkün olduğuna inanmaktadır. TED ويعتقد العلماء أن تأثير الحرباء يحدث بسبب مجموعة خاصة من الخلايا العصبية المعروفة باسم مرآة الخلايا العصبية.
    Bu yüzden bu sefer, tartışmanın katılımcılar üzerinde herhangi bir etkisinin olup olmadığını da öğrenmek istedik. TED لذلك أردنا أن نعرف ما إذا كانت تلك المناقشات سيكون لها أي تأثير على المُشاركين.
    Bu, bir kredi etkisinin bir değil birçok kişi tarafından hissedilmesi demektir. TED هذا يعني تأثير القرض لا يشعر به شخص واحد، بل يشعر به الكثيرون.
    Cadının senin üzerindeki etkisinin çok büyük olduğu için endişeleniyorum. Open Subtitles القلقة التي تأثير الساحرةَ عليك عظيمُ جداً.
    Dikkatin algımız üzerindeki etkisinin ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. TED كانت أن الانتباه قوي جدًا من حيث التأثير على إدراكنا للأمور.
    Beckett'ın raporunun verdiği bilgiye göre bu ilacın insanlar üzerindeki uzun süreli etkisinin ne olacağı belli değil. Open Subtitles يشير تقرير بيكيت إلى انه ليس لنا فكرة عن التأثير طويل المدى على البشر.
    Bazen en az hatırladığımız insanların üzerimizde büyük etkisinin olması çok tuhaf bir şey. Open Subtitles لكم هو مضحك أحياناً أن الأشخاص ..الذين لا نتذكرهم في الغالب يطبعون فينا أعظم التأثير أنا أتذكر أنا كانت تتحلى بالألماس
    LSD'nin etkisinin 12 saatte geçeceğini söyledim. Eğer şu an iyiysen, bu konuda yanılmış olmalı. Open Subtitles أخبرتها أن مفعول ثاني الإيثيل يمتد لـ12 ساعة و أنها مخطئة إن كنت بوعيك
    Daha viagranın etkisinin geçmesine bir saat var, o yüzden tanrı aşkına, beni karnımın üzerine yuvarlamayın. Open Subtitles بقي ساعه على مفعول الفياقرا لينتهي لذا أرجوكم لا تقلبوني على بطني
    Katil, ketaminin etkisinin geçeceğini biliyor, bu yüzden hızlı hareket ediyor. Open Subtitles المجرم يعرف ان الكيتامين سيزول تأثيره لذا عليه ان يتصرف
    etkisinin daha hızlı olduğu söyleniyor. Open Subtitles أخبرونا بأنّ مفعولها أسرع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد