ويكيبيديا

    "etkisiyle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تأثير
        
    • بتأثير
        
    • تأثيره
        
    İki kurşun da, klasik anahtar deliği etkisiyle yamuk çıkmış. Open Subtitles صحيح وخرجا من الامام مع تأثير شكل ثقب المفتاح,غير اعتيادي
    Galiba ayrıldığımız zaman ki duyguların etkisiyle biraz uzak, mesafeli davrandım sana. Bunca yıl sonra buna gerek yoktu. Open Subtitles يبدو أنى عاملتُكِ بجفاء تحت تأثير ماكنت أشعر به عندما افترقنا فليس هناك داعى لهذا بعد كل هذه السنين
    Konuşmam dinlerin kadın başına bebek oranı üzerinde etkisiyle ilgili olacak. TED سيكون حديثي حول تأثير الديانات على عدد الأطفال لكل امرأة.
    İçkinin etkisiyle ettiğin sözlerden kafam karıştı... ama sanırım öyle bir sevgi. Open Subtitles لم أستمع إليك في آخر ما قلته بتأثير الشراب يا فتى لكن أظن أنه هذا الحب
    Asya'nın su ve hava sistemleri üzerindeki büyük etkisiyle Tibet Platosu dünya nüfusunun neredeyse yarısının beslenmesini sağlıyor. Open Subtitles مع تأثيره العميق على الطقس فى اسيا وشبكات المياه تساعد الهضبة التيبتية لشرب تقريبا نصف سكان العالم.
    Hasini etkisiyle elde ettiğim bu başarıyı düşündüğümde birlikte çalışma şansını yakaladığım kişileri düşünmeden edemiyorum. TED بينما أُفكر في هذا النجاح الذي صادفته مع تأثير حسيني، أواصل العودة إلى الأشخاص الذين كنتُ محظوظة بما يكفي للعمل معهم.
    E-sigaranın sağlığa etkisiyle ilgili ciddi kaygılarımız var ama maalesef yeterli cevabımız yok. TED تحاوطنا العديد من المخاوف الصحية حول تأثير التدخين الإلكتروني، وللأسف، ليس لدينا أجوبة كافية.
    Kristin Diehl ve USC'deki iş arkadaşlarından fotoğraf çekmenin haz seviyelerinde ki etkisiyle alakalı bir araştırma hakkında bilgi edindim. TED اطلعت على بحث لكريستين ديول وزملائها في جامعة جنوب كاليفورنيا، والذين درسوا تأثير التقاط الصور على مستويات المتعة.
    Stresin veya içkinin etkisiyle şuurlu olarak hatırlayamadığı bir şeyin? Open Subtitles ولكن ينسى الصدمة العصبية أو بسبب تأثير الكحول
    Sadece senin bunu şey olan birinin etkisiyle yapmadığından emin olmak istiyorum. Open Subtitles أنا فقط أريد التأكد أنكِ لا تسقطين تحت تأثير شخص
    Onun etkisiyle acıklı bir sona doğru gidiyordum. Open Subtitles في ضعفي, وقعت تحت تأثير تعويذتها لدرجة الدمار البائس
    Fizik dersini alalı uzun zaman oldu biliyorum ama asfalta çarpmanın etkisiyle senin çoktan yok olman gerekmiyor muydu? Open Subtitles هى كانت فترة علاج ولكنى اعتقد تأثير اصطدامك بلاسفلت كان سيذيبك
    İksirin etkisiyle, şarap ve seks dürtüleri harekete geçiyor. Open Subtitles له تأثير المخدرات و النبيذ ويشجع على ممارسة الجنس وبذلك تتكون السيطرة الكاملة
    Merkezkaç kuvvetinin etkisiyle hareket eden zincire bağlı ateş kütlesel çekim altında dönen gezegene benzer. Open Subtitles حركة الطرد المركزي لللنيران المتصلة بالسلسلة هي مشابهة جدًا لحركة كوكب تحت تأثير الجاذبية
    Neredeyse kendini öldürüyordun ama tek söylediğin ilaç etkisiyle oluşan fantazilerin mi? Open Subtitles لقد كدتَ تقتل نفسك وكل ما حصلنا عليه هو تخيلات نتيجة تأثير المخدّر
    M.E. yeterli yükseklikte bir potasyum klorid konsantrasyonu eroinin sedatif etkisiyle karıştığında kalbin bu şekilde durabileceğini söylüyor. Open Subtitles حسنا، وقال لي أن تركيز عالية بما فيه الكفاية من كلوريد البوتاسيوم، مختلطة مع تأثير مهدئ للهيروين،
    Açgözlü papağanın resifi daimi düzenlemesi, okyanusun etkisiyle karşılaştırılamaz. Open Subtitles تغير الببغاء المفترس تركيبة الشعاب المرجانية بشكل متواصل لا يعد شيئا بالمقارنة إلى تأثير المحيط.
    İçkinin etkisiyle ettiğin sözlerden kafam karıştı... ama sanırım öyle bir sevgi. Open Subtitles لم أستمع إليك في آخر ما قلته بتأثير الشراب يا فتى لكن أظن أنه هذا الحب
    Ortancaya borçlu olduğumuz bir başka modern keşif de hava akımının Japon bitki iklimleri üzerindeki etkisiyle bağlantısıdır. Open Subtitles اكتشاف حديث أخرندين به لنباتات hydrangeas يتعلق بتأثير التيار الهوائى .. على نمو النبات
    Yani, belki de ilaçların da etkisiyle, mutluluğu öldürmeye çalışıyordu. Open Subtitles -لست أعرف. أعني, ربما أنها بتأثير الدواء, كانت تحاول قتل السعادة.
    Çünkü kostümlülerin gençlerimiz, halk ve medya üzerindeki etkisiyle, kopyacılar ortaya çıkıyor. Open Subtitles وذلك بسبب تأثيره على الشباب العام وفي الصحافة، يوُجد لديكِ نسخ بكل مكان لهم.
    Çünkü onun etkisiyle... okulu bıraktın. Open Subtitles بسبب تأثيره عليك، تخلّيتي عن الجامعة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد