atomları anlamaktan çok daha zor bir çağ atomu kontrol etmeye başladık. | Open Subtitles | حيث وصلنا لعصر نقوم بأكثر من مجرد فهم الذرّات .بدأنا بالسيطرة عليها |
Neredeyse 50 yıl önce yer çekimi anormallikleri tespit etmeye başladık. | Open Subtitles | لقد بدأنا في إكتشاف شذوذ في الجاذبية تقريباً منذ 50 عام. |
Nüfuz etmeye başladık, sektörü de yeniden yapılandırmak zorundayız. | TED | وهذا ما بدأنا في القيام به، وعلينا أن نعيد هيكلة صناعة الصيد. |
Bu tür sistemleri inşa etmeye başladıkça kendi araştırma grubumuz üzerinde test etmeye başladık. | TED | إذاً عندما بدأنا بصنع هذا النوع من الأنظمة، بدأنا باختبارها على أنفسنا في فريق بحثنا. |
Dünya üzerinde jeopolitik önemini ve ana haberlerde neler döndüğünü takip etmeye başladık. | Open Subtitles | فبدأنا متابعة ما يحدث في عالم الجغرافيا السياسية ما كان يحدث في الأخبار العامة |
Biz de onları havalandırma boşluğundan onları takip etmeye başladık. | Open Subtitles | فبدأنا نرسل فرقاً للمراقبة عبر سقف مرحاض الرجال |
ancak bunu takip eden yıllarda, arabanın teknolojisinin belirsiz olduğunu fark etmeye başladık. | TED | لكن عبر العقود التالية، بدأنا ندرك أن تكنولوجيا السيارة ذاتها لسيت محايدة. |
Fakat biz virüsü ve nasıl yayıldıklarını anlamaya başlayınca, aslında riskin de ne kadar artığını fark etmeye başladık. | TED | ولكن عندما بدأنا بفهم هذا الفيروس بصورة أفضل وكيف أنه ينتفل أدركنا أن الخطر تعدى الحد الأقصى له. |
Ve 2010'da lösemi hastalarını tedavi etmeye başladık. | TED | وبحلول عام 2010، بدأنا علاج مرضى سرطان الدم. |
Bu topla, gelen uçaklara doğru ateş etmeye başladık. | Open Subtitles | و من ثم بدأنا فى أطلاق النيران منها على الطائرات التى كانت تتقدم نحونا |
Tarihe tesir etmeye başladık, ve bu da çok tehlikeli. | Open Subtitles | لقد بدأنا نؤثر في مجرى التاريخ وهذا خطِر. |
Onu denerken yakaladım ve bana geri ver dedim ve üzerinde iken kavga etmeye başladık, bilirsiniz işte, mücadelenin etkisiyle. | Open Subtitles | و قلت: أعيديه و بدأنا التعارك بشأنه كما تعلم كشد الحبل |
Sohbet etmeye başladık. Önce taktikler ve görevler hakkında. | Open Subtitles | لقد بدأنا بالتكلم , في الاول بشأن التكتيكات والعمليات وأشياء مثل هذا |
En önemlisi; sayıgı görmek için diğerlerini tedavi etmeye başladık. | Open Subtitles | من أهم الأشياء، بدأنا معاملة بعضنا البعض باحترام. |
Fakat Air Force One düşer düşmez bütün aktivasyon kodlarını iptal etmeye başladık. | Open Subtitles | ولكننا بدأنا في إلغاء كل شفرات التشغيل بمجرد سقوط طائرة الرئاسة |
İyi haber; tamir etmeye başladık. | Open Subtitles | و الأخبار الجيدة أننا بدأنا فى إعادة بناءه |
Korkudan ve endişeden deliler gibi ateş etmeye başladık. | Open Subtitles | جرّاء خوف خالص و قلق بدأنا إطلاق النار كالمجانين |
En sonunda kızı bulduğumuzda onu takip etmeye başladık ve sonra sürpriz oldu. | Open Subtitles | عندما وجدناها أخيرا؛ بدأنا بمراقبتها ومن ثم؛ كانت المفاجأة |