Çünkü eğer biz çevreysek, o zaman tek yapmamız gereken etrafımıza bakmak ve görmek kendimize nasıl davranıyoruz ve birbirimize nasıl davranıyoruz. | TED | لأنه إذا كنا نحن نمثل البيئة، فإنه علينا جميعا أن ننظر حولنا لنرى كيف نعامل أنفسنا و كيف نتعامل مع بعضنا البعض. |
Eğer etrafımıza bakarsak çevremizde birçok LED görebiliriz. Yani çevremizde Li-Fi vericisinin zengin bir altyapısı mevcuttur. | TED | لو نظرنا حولنا لوجدنا العديد من لمبات الليد اذا هناك بنية تحتية غنية بموصلات الليد |
Ancak etrafımıza baktığımızda tamamen ilginç şeylerle, yıldızlarla gezegenlerle,ağaçlarla sincaplarla yaşadığımızı görüyoruz | TED | ولكن عندما ننظر حولنا نجد أننا نعيش في كون ملئ بالأشياء المثيرة، ملئ بالنجوم، والكواكب، والأشجار، والسناجب. |
Bugün dünyada etrafımıza bakınca neler görüyoruz? | Open Subtitles | إذا نظرنا حولنا في العالم اليوم، ماذا نرى؟ |
* etrafımıza toplandı * | Open Subtitles | * إجتمعوا بقربنا * |
Artık en azından etrafımıza dostumuz olan o insanlara... daha yakından bakmayı öğrenebiliriz. | Open Subtitles | بالتأكيد يمكننا ان نتعلم على كل حال ان ننظر حولنا الى هؤلاء على انهم منا وانهم زملاؤنا |
Toz etrafımıza akın etmeye başIıyor ve etkisini oluşturuyor. | Open Subtitles | يبدأ الطيف بالإلتفاف حولنا مـحاولا التـأثير بنا |
etrafımıza bakındık, pencere de yoktu. | Open Subtitles | وعندما نظرنا حولنا لم يكن هناك اى شبابيك فى تلك الغرفة |
etrafımıza bakarsak, tüm uzayın varlığını görürüz hemen burada, hemen şimdi. | Open Subtitles | لو نظرنا حولنا نرى بأن كلّ المكان متواجد حولنا , في هذه اللحظة |
Oğlumun yanında, masa başında oturacağım değil mi? Aslında biz şöyle düşünmüştük; Mike'la ben düğün masasında otururuz geri kalan herkes de bizim etrafımıza yerleşir. | Open Subtitles | في الواقع فكرنا بان نجلس انا ومايك على طاولة لوحدنا ويجلس الجميع حولنا |
Pirate Bay'in çalışmadığını fark ettiğimizde etrafımıza bakındık, zira her zaman yedeğini alırız. | Open Subtitles | عندما أدركنا بأن موقع القراصنة تم إغلاقه نظرنا من حولنا لأنه لدينا نسخ إحتياطية دوما |
Hatta o dönemlerde etrafımıza baksaydık kilometrelerce mesafe boyunca tepelerden oluşan bir kum denizi görürdük. | Open Subtitles | في الحقيقة ، في ذلك الوقت ، لو نظرنا حولنا سنرى بحر من الرمال لأميال كثيرة من الكثبان الرملية |
Açıkçası ben senin yargıçlık için ayrılacağına dair dedikodular duyuyorum, bu durumda evet etrafımıza bakınmalıyız. | Open Subtitles | كنت أسمع شائعات أنك سترحلين لمنصب القاضي ، لو كانت هذه الحالة قد نبحث حولنا ، نعم |
Jüri gelmeden önce hep birlikte etrafımıza bakıp gerçek noel ruhunu hissedelim. | Open Subtitles | قبل ان ياتوا, دعونا ناخذ دقيقة وننظر حولنا وندع روح الكريسماس |
Ufacık bir an bile kaybediyor olduğumuzu hissettiğimizde ise tek yapmamız gereken etrafımıza bakmak. | Open Subtitles | وإن شعرنا ضائعين ابداً كل ما علينا فعله هو النظر حولنا لنرى اننا لا نسافر لوحدنا |
Karanlığı durdurmak için etrafımıza duvar örüyormuşuz. | Open Subtitles | وأننا جميعًا نحاول أن نبني جُدر حولنا كي نمنع الظلام |
etrafımıza bakarsak, bizi çevreleyen şeylerin çoğu dünyanın çeşitli yerlerinde toprağa gömülü taş ve çamur olarak yaşama başladı. | TED | إن نظرتم من حولنا .. فان معظم الامور التي تحيط بنا .. بدأت في الاساس من الحمأة والصخور المدفونة في الارض في مناطق مختلفة من العالم |
Sürekli kızılötesi ışığa maruz kalırız; bunu kendi lehimize çevirebilirsek her gün etrafımıza sızan ısı ve enerjinin akışını derinden değiştirebilirdik. | TED | إننا مغمورون باستمرار بالأشعة تحت الحمراء؛ إذا تمكنا من التحكم فيها، فقد نتمكن من تغيير تدفقات الحرارة والطاقة التي تتنشر حولنا كل يوم. |
Pan-Afrika ise size, ticaret bariyerleri ve diğer engellerle 55 ülkeye dağıtılmış bir milyar insan veriyor. Ama atalarımız Avrupalılar etrafımıza sınırlar çizmeden önce bütün kıta boyunca ticaret yapıyordu. | TED | تعداد سكان أفريقيا مليار شخص، موزعين على 55 دولة محصورة بحواجز تجارية وغيرها من المعوقات، ولكن أجدادنا مارسوا التجارة في جميع أنحاء القارة قبل أن يرسم الأوروبيين خطوطًا حولنا. |
* etrafımıza toplandı * | Open Subtitles | * إجتمعوا بقربنا * |