ويكيبيديا

    "etraflarındaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حولهم
        
    • حولها
        
    etraflarındaki buz dünyası eridiğinde bazı kutup hayvanları büyük zorluklarla karşılaşacak. Open Subtitles ستواجه بعض حيوانات القطب تحديات عظيمة عندما يتبدد العالم الجليدي حولهم
    Birlikte kendi topraklarının kıyısında şehirlerine gidiyor ve etraflarındaki ormanın keyfini sürüyorlar. Open Subtitles سوياً، على حُدود أراضيهم يغسلون آثار المدينة .ويستمتعون بالغابة من حولهم ..
    Ve bu projeler, etraflarındaki dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için. TED وهذه المشاريع لجعل العالم من حولهم مكانا أفضل.
    En harikası da etraflarındaki elektronikleri anlamaya başlıyorlar, okulda bu olmuyor. TED أجمل شيء هو كيف بدؤوا في فهم الإلكترونيات حولهم كل يوم والذي لا يتعلمونه في المدارس.
    Arabalarımızın, etraflarındaki her şeyi inanılmaz bir şekilde görmelerine ve sürüşle ilgili tüm kararları vermelerine olanak sağlayan sensörleri var. TED سيارات تحوي مجسات تمكنها بصورة سحرية ان ترى كل شيء من حولها وتتخذ القرارات في كل منحى من مناحي القيادة
    Fakat dahası, etraflarındaki dünyadan, kendi çevrelerinden ve insanlardan inanılmaz derecede soyutlanmışlardı. TED ولكن الأهم من كل ذلك, أنهم كانوا منعزلين جدا عن العالم حولهم, عن بيئتهم المحيطة وعن الناس.
    Hastaların kendini çok iyi hissettikleri ama etraflarındaki insanların çektiği bir hastalık gibidir. TED إنها كالمرض حيث يشعر المرضى أنهم أصحاء، لكن الناس حولهم يعانون.
    Bu da gezegendeki herhangi bir yerde yaşayabilirler demek oluyor ve etraflarındaki ne olursa olsun yiyebilirler. TED هذا يعني أنه لديهم القدرة على العيش في أي مكان على هذه الكوكب، ويمكنهم أكل أي نوع من الغذاء حولهم.
    Bir de, hayaletler etraflarındaki bölgeyi birkaç derece soğutmak için, ışık ve ısı enerjisini emerler. Open Subtitles أيضاً، الأشباح عموماً تمتصّْ الضوء وطاقةً الحرارة جَعْل المنطقةِ حولهم مبردة بضعة درجاتِ
    etraflarındaki dünyayı nasıl göreceklerine karar verme yöntemleri. Open Subtitles إنه حول كيفية إختيارهم لرؤُية العالم حولهم
    etraflarındaki ve içlerindeki buzlar erir. Open Subtitles بدء الثلج يذوب من حولهم وبعد ذلك من داخل أجسامهم
    Buradaki insanlar etraflarındaki doğa ve hayvanlarla uyum içinde yaşadıkları tarihi bir geleneğe sahipler. Open Subtitles للناس تقاليد عريقة والتعايش بسلام مع المخلوقات والطبيعة من حولهم
    Ve etraflarındaki renklerle denge kurarak, etraflarında sağlıklı, renkli bir parlamayla, dolu bir hayat yaşadılar. Open Subtitles و أن يكونوا في خضم توازن من الألوان المحيطة بهم بألوان مفيدة تشع من حولهم تعني أنهم سيعيشون حياة واعدة
    Evet, daha önce hiç öyle bir şey görmemiştim ve gizlenme özellikleri sanki etraflarındaki ışığı bükebiliyorlarmış gibi gözüküyordu. Open Subtitles نعم, لم أرى شيئاً مثل ذلك وقدرتهم على التخفي كانت وكأنه يمكنهم حني الضوء حولهم
    Diğer tarafta bile hala evlerinden çok uzaktalar ve etraflarındaki buzullar kırılmaya devam ediyor. Open Subtitles عِندالجانبالآخر، ما زالوا بعيدين من البيت وهم على الثلج الذي يتكسر مِن حولهم.
    Onlara söylenenden şüphe duydular ve etraflarındaki güzelliği göremediler. Open Subtitles لقد شكّوا فيما قيل لهم لذا فلم يروا الجمال من حولهم
    Kötü çocukluk geçirmiş kişilerin etraflarındaki yetişkinlerin duygusal durumuna uyum sağlayabilmeleri az görülen bir şey değildir. Open Subtitles و مِن غير المدهش كيف يتحوّل الأطفال في العائلات سيّئة التعامل، إلى التناغم الكبير مع الحالة العاطفيّة للراشدين حولهم.
    Ama bir an için, etraflarındaki bütün bu yemekle küçük bir ilgileri olduğu anlaşılıyor. Open Subtitles ولكن، فيالوقتالحالي، يبدو ان لديهم القليل من الاهتمام في جميع هذا الغذاء الذي حولهم.
    etraflarındaki dünyaya tepki verebilmelidirler. Hatta, sonrası için plan kurabilmelidirler. Open Subtitles يحتاجون الى القدرة على التفاعل مع العالم حولهم, وربما يخططون للمستقبل ايضا
    Bir gün gelecek ellerini etraflarındaki dünyayı değiştirmek için kullanacaklar. Open Subtitles وتصنع الأدوات في يوم ما لتغير بها العالم من حولها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد