Etta, sen, ben, yaz tatiline Denver'a gittiğimizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر عندما ذهبنا مع إيتا لديينفر فى أجازة ؟ |
Etta Teasdale'e kontrati bana satmasi karsiliginda evinde kalabilecegine dair söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت إيتا بمكان للمعيشة إذا باعت إلى عقدها من؟ |
Ama Etta'yi istegi disinda huzur evine yerlestirerek onu da satmis oldum. | Open Subtitles | و لكنى بعت إيتا و وضعتها فى مكان معيشة مساعد و هذا ضد رغبتها |
Aramızda bir şeyler var Etta. Bunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | نحن حبيبان بالفعل يا إيتا ألا تعرفين ؟ |
Etta rozbif yedi, ben tavuk yedim. | Open Subtitles | إيتا أخذت لحم بقرى و أنا تناولت دجاجاً |
Etta Candy, bu Diana. Beni kurtaran... takımın bir üyesi. | Open Subtitles | "هذه "ديانا" يا "إيتا كاندي إنها جزء من الفريق الذي أنقذني |
çocuk ve Etta gitmek zorunda. | Open Subtitles | كان ينبغي أن اذهب مع إيتا والصبي. |
Elimden gelen tek şey Etta'ya verdiğimiz sözü tutmak ve plana sadık kalmak. | Open Subtitles | جلّ ما يُمكنني القيام به هُو الإيفاء بوعدنا لـ(إيتا) والتمسّك بالعمل على الخطة. |
Etta son umudumdu ama o da dolandırıcı olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | كان إيتا آخر أمل لي و تفكر أنا المحتال. |
Günaydin, Etta. Aciktin mi? | Open Subtitles | صباح الخير إيتا هل انتِ جائعة؟ |
Etta... indirim saati çoktan bitti ama. | Open Subtitles | إيتا الساعة السعيدة للغسيل إنتهت |
O hâlde şüphe çekmemek için sevgili Etta, görevi benim ofisimden yürütebilir. | Open Subtitles | في تلك الحالة ، لتجنّب الريبة... . ستقودُ محبوبتنا إيتا العملية من مكتبيّ. |
Emmylou Harris, Neil Young'in turne karavaninda yetismis de bir Mississippi batakliginda Iggy Pop ve Etta James'le kokain cekmis gibi. | Open Subtitles | إنه "إميلو هاريس"، لو ترعرعت في شاحنة جولات "نيل يونغ"، وتعاطت الكوكايين مع "إيغي بوب" و"إيتا جيمس" في جدول في "ميسيسبي". |
Sen iyi bir öğretmensin, Etta. | Open Subtitles | أنتِ معلمة بارعة يا إيتا |
Nasıl istersen, Etta. | Open Subtitles | أى شيء تريدينه يا إيتا |
Hey. Etta bizden önce eve gitmeyi düşünüyormuş. | Open Subtitles | إيتا تفكر فى العودة |
WVJN'den şimdi aradılar. Etta gene programa geç kalmış. | Open Subtitles | (ليونارد), اتصلوا من (و.ف.ج.ن) تخلفت (إيتا) عن الهواء مجدداً |
Özür dilerim, Etta Candy, ama senin sorunun ne? | Open Subtitles | "آسفة "إيتا كاندي ولكن ما خطبكِ؟ |
Walter. Etta ve Simon geçiş iznini almış. | Open Subtitles | (والتر)، حصلَتْ (إيتا) و (سايمون) على تراخيص العبور. |
5 yıl önce şehrin dışındaki bir olay mahallinden çağırıldım. Etta'yı ilk kez orada gördüm. | Open Subtitles | مُذ خمسة أعوام، استُدعيتُ إلى مسرح جريمة خارج المدينة، ورأيتُ (إتا) للمرّة الأولى. |
Sanırım tesisatçının kartı da buralarda bir yerdedir. Etta, kes şunu. | Open Subtitles | أفترض بأن بطاقة السبّاك بمكان ما هنا (آيتا) توقفي |