Demek istediğim şey senin ve benim gibi insanlar konuşmaya devam ettiği sürece Amerika'yı kimse durduramaz. | Open Subtitles | الذي أريد إيصاله هو طالما أنه سخصان مثل يو مثلك لا يتوقفان عنا لحديث |
Sadece kendi gördüğü ya da duyduğu şeylere göre hareket ettiği sürece bu pek mümkün değil. | Open Subtitles | طالما أنه يسمح لأفعاله أن يتم التحكم بها بواسطة الأشياء التى يراها أو يسمعها فقط فذلك سيكون مستبعدا |
Yanlış yapmak mümkün değildi. Devam ettiği sürece hayat güzeldi. | Open Subtitles | لن تحظى بلحظةٍ سيئة، وطالما استمرّ هذا الخيال فستكون الحياة في عينك جميلة |
Herkes davranışlarına dikkat ettiği sürece nerede olduğu konusunda bana güvenebilirsin. | Open Subtitles | وطالما يحتذي الجميع أدب المعاملة، فثقوا بي أنّي سأخبركم بمكانها. |
Kraliyet %10'luk hakkını elde ettiği sürece tabii. | Open Subtitles | طالما ان الخزانة الملكية تتلقى 10 في المئة |
Seninle yatmaya devam ettiği sürece, sorun ne? | Open Subtitles | إذاً لقد ادى إشارة "تباً لك" لرفيقته السابقه طالما يستمر بمضاجعتك, ما هي المشكلة؟ |
Kendi yolunu takip ettiği sürece, yolunu bulur. | Open Subtitles | طالما أنه يتبع مساره , فسوف يجد طريقه |
Hareket ettiği sürece güvende. | Open Subtitles | انه آمن طالما أنه لا يكف عن التحرك |
Katiller iyi paralar almaya devam ettiği sürece de o listedekilerin sayısı azalmaya devam edecek. | Open Subtitles | وطالما أنّ القتلة يتقاضون أموالاً طائلة فستظل القائمة تصغر شيئاً فشيئاً. |
Herkes davranışlarına dikkat ettiği sürece nerede olduğu konusunda bana güvenebilirsin. | Open Subtitles | وطالما يحتذي الجميع أدب المعاملة، فثقوا بي أنّي سأخبركم بمكانها. |
"Dedikoducu Kız" sayfasını kontrol ettiği sürece hiç kimse Chuck için hastanede ne yaptığımı asla bulamaz. | Open Subtitles | "وطالما ستتحكم في موقع "فتاة النميمة لن يعرف احدا ابدا ما فعلت ل "تشاك "في المشفى |
Ve Billy pazarlık ettiği sürece... | Open Subtitles | وطالما بيللي يفاوض... |
Şirketim malları ithal ettiği sürece, pek çok insan diğer şeyleri görmezden gelir. | Open Subtitles | طالما ان الشركة تورد بضائع , معظم الناس تتغاضي عن اي شئ |
Annem ölü olmaya devam ettiği sürece. | Open Subtitles | - طالما ان امي ميتة |
Annem ölü olmaya devam ettiği sürece. | Open Subtitles | - طالما ان امي ميتة |
Federallere yardım ettiği sürece, onun uyuşturucuyla uğraşmasına izin veriyorsunuzdur, hatta belki yardım bile ediyorsunuzdur? | Open Subtitles | يقوم بعقد صفقات المخدّرات أو ما شابه و تقومون بغض النظر عن الأمر أو قد تساعدونه بذلك طالما يستمر بمساعدة الفدراليين بمهماتهم |