Partnerlerinden ya da eşlerinden ev dışında çalışmalarını ve kendileri kadar kariyerlerine bağlı olmalarını bekliyorlar. | TED | يتوقعون من شركائهم وزوجاتهم أن يعملوا خارج المنزل وسيكونون ملتزمين بالوظائف بقدر التزام شركائهم. |
Artık bu ev dışında kimsenin yüzüme bakamam. | Open Subtitles | لذا لا استطيع أن أخرج خارج المنزل مره آخرى |
"Bazeninsanlarkardeşlerine, gereğinden fazla duygusal ihtiyaçlar için güvenirler, ... ev dışında aşkı bulmaya kendilerini kaparlar. | Open Subtitles | في بعض الأحيان الأشخاص يمكنهم أن يعتمدوا كثيراً على قريب لإحتياجاتهم العاطفية ولا يكونون منفتحين على . إيجاد الحب خارج المنزل |
Ama büyük ihtimalle ev dışında yinede içiyordu. | Open Subtitles | لكنه بالتأكيد واصل التدخين خارج البيت |
Sıklıkla aile semtlerinde dolaşır evlerin kablosuz bilgisayar sistemlerine girer ve çocuklarla ev dışında iletişime geçerler. | Open Subtitles | في أغلب الأحيان يصطادوا في الأحياء العمرانية اختطاف أنظمة المنازل اللاسلكية والانترنت مع أطفال غالباً خارج البيت ذاته الذي بداخله الطفل أو أنهم ببساطة سيستخدموا مقهى به اتصال لاسلكي |
Eşine ev dışında yaşama olayını söyledin mi? | Open Subtitles | أنتٍ قلتى أن زوجك يعيش خارج المنزل ؟ |
(Kahkahalar) Ama orta çocuklar için bir artı yön ise, ev dışında daha sağlam ve zengin ilişkileri olmaları. | TED | (ضحك) ولكن الجانب الجميل لهم أنهم يميلون إلى تطوير علاقات أعمق وأكثر كثافة خارج المنزل. |
Seni ev dışında görmek ne kadar güzel, Amy. | Open Subtitles | سررت برؤيتك خارج المنزل |
- O ev dışında bir hayatım var biliyorsun. | Open Subtitles | -لدي حياة خارج المنزل ، أنت تعرف |
- Randevular ev dışında olur. | Open Subtitles | -المواعيد تحدث خارج المنزل |
Belki de ev dışında bir yerde gömülüdür? | Open Subtitles | -ربما مدفونين خارج المنزل ؟ |