Sanırım şu anda yapabileceğiniz en iyi şey evde kalmak Rachel ın araması veya eve gelmesi durumu için. | Open Subtitles | الآن أعتقد أنّ أفضل شيء يمكنك القيام به هو البقاء في المنزل في حالة اتّصلت أو عادت للمنزل |
Ben evde kalmak istedim. Ruslar'dan korkmuyorum! | Open Subtitles | أردت البقاء في المنزل لأنني لم أكن أخاف من الروس |
Bu gece evde kalmak istediğimi söylemiştim ama, gittiğimize memnunum. | Open Subtitles | ليس سيئا اعرف اني اعربت عن رغبتي بالبقاء بالمنزل الليلة لكني سعيد بذهابنا |
Rock festivaline gitmek mi, yoksa anne babayla evde kalmak mı? | Open Subtitles | آأوثر الذهاب إلى مهرجان الروك أم أبقى في المنزل مع والديّ؟ |
El sıkışmak yok, hastaysanız evde kalmak, elinizi sık sık yıkamak. | Open Subtitles | التصافح ممنوع، البقاء بالبيت إن كنتَ مريض... غسل الأيدي تكراراً |
Şimdiyse hoşuma gidiyor ama o zamanlar evde kalmak isterdim. | Open Subtitles | الان أحب هذا، لكن بعدها، إنني أريد البقاء بالمنزل فحسب |
- evde kalmak zorundayız. | Open Subtitles | .يجب أن نمكث في المنزل |
Sanırım o evde kalmak onlara çok acı veriyordu. | Open Subtitles | وأنا أتوقع أنه من المؤلم البقاء في المنزل |
Onun gitmesi gerekiyordu ve biz o evde kalmak zorundaydık | Open Subtitles | اريد أن ارحل البقاء في المنزل لم يعد اختياري |
yada barbekü sosu almaya gittiğim zamanlarda, ama, sen evde kalmak istedin. | Open Subtitles | أو إذا كان لي أن تنفد وشراء صلصة الشواء، ومن ثم، أردت البقاء في المنزل. |
evde kalmak istemiyorum çünkü bu size rahatsızlık verebilir. | Open Subtitles | لا أُريد البقاء في المنزل لأنّني قد أُضايقكم |
evde kalmak istiyorsam, kalıyorum. Dışarı çıkmak istiyorsam, çıkıyorum. | Open Subtitles | إذا أردت البقاء في المنزل, أبقى إذا أردت الخروج, أخرج |
Şirketinin emin ellerde olduğunu bilip tüm gün evde kalmak ve oğlunla oynayabilmek çok güzel bir şey olmalı baba. | Open Subtitles | لكن لابد أنه جميل، أبي، معرفة أن شركتك في أيدي أمينة وأن بإمكانك البقاء في المنزل طوال اليوم واللعب من ابنك. |
evde kalmak istemiyorsanız bir arkadaşınıza veya akrabanıza sizi götürebiliriz. | Open Subtitles | إن كنتما لا ترغبان بالبقاء بالمنزل فيمكننا إيصالكما إلى عند أحد الأقارب او الأصدقاء |
Ben evde kalmak istiyorum. | Open Subtitles | أبقى في المنزل! كنت أخطط للبقاء في المنزل. |
Bebekle birlikte evde kalmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد البقاء بالبيت مع الطفل |
Bu nedenle evde kalmak ve birlikte olmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | وهذا سبب رغبتكم في البقاء بالمنزل لتبقوا معا |
Eğer bu bir yılanın işiyse, evde kalmak daha akıllıca. | Open Subtitles | لو الأفعى فعلت ذلك إذاَ يجب أن نبقى في المنزل |
Saklanmak ya da evde kalmak her şeyi yoluna sokacak mı sanıyorsun? | Open Subtitles | إذن أنتى تفكرى فى الإختفاء ، و هل البقاء فى المنزل سيكون أفضل ؟ |
evde kalmak isteyen birisi hakkında bir şey biliyor musun? | Open Subtitles | هّل تعرف أي شخص لديه الرغبة في البقاء في البيت ؟ |