Ve o gece eve doğru geç saatte pil ve buz taşıdım. | TED | وقدت إلى المنزل في وقت متأخر من تلك الليلة مصطحبة معي البطاريات والثلج. |
Basit bir şekilde eve doğru gitmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أقرر طريق العودة إلى المنزل فحسب |
Anımsadığım kadarıyla, ben şaşkınlık geçirirken, eve doğru yürüdü ve anahtarla kapıyı açarak içeri girdi. | Open Subtitles | نعم, وقد اصابتنى الدهشة لذلك, لأنى رأيته يدخل الى المنزل باستخدام المفتاح |
Hayır, hayır, ben iyiyim. eve doğru gidiyorum zaten. | Open Subtitles | لا,لا,أنا بخير أنا متوجه الى المنزل على اى حال |
Ardından eve doğru yola mı çıktınız? | Open Subtitles | وبعدها عدتي لمنزلك |
Şimdi bile eve doğru giderken, biliyorum ki hastane hala orada ve ayakta | Open Subtitles | حتى الان عندما على ان اذهب الي البيت سوف اعلم المستشفى بانني هنا عندما اكون مستيقظا |
Şekiller eve doğru geliyorlardı. Onları tam seçemiyordum. | Open Subtitles | هناك أشكال تتجه نحو المنزل لم أستطيع التعرف عليهم |
Kahveciden eve doğru yürüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت متجه للمنزل من محل القهوة |
Orası akşam olduğunda eve doğru gittiğiniz... ve sonra pillerinizi şarj edip, sabah olduğunda dostlarınızla birlikte olduğunuz, harika vakit geçirdiğiniz ofisiniz gibi değildir. | Open Subtitles | ذلك هو ما أقوله إنه ليس مثل إمكانك الذهاب إلى المنزل وإعادة شحن بطارياتك |
Oraya git ve motoru kapat ya da onu eve doğru çekeriz bunu yaparız. | Open Subtitles | اخرج هناك وأوقف ذلك المحرك وإلا فسنجرها إلى المنزل بعد أن تختنق ، أليس كذلك؟ |
Rezil bir aşk ilişkisinden eve doğru sıvışıyor olman gerekmiyor mu senin? | Open Subtitles | ألا يجب أن تتسلل خلسة إلى المنزل من علاقة غراميّة مُخزية؟ |
Manhattan'ın kalanını yakalarım diye düşünerek eve doğru yürüyordum. | Open Subtitles | وبدأت أمشي عائدة إلى المنزل لكي أتابع ما بقي من فيلم مانهاتن |
♪ Mucit eve doğru yürüyor ♪ ♪ Kendine güveni sarsılmış ♪ | Open Subtitles | ^ المخترع عاد إلى المنزل ^ ^ وثقته مهزوزة ^ |
eve doğru yola çıktığını söylediler. | Open Subtitles | انهم ، اه ، قالوا أنك في طريق عودتك إلى المنزل |
Hayır, hayır, ben iyiyim. eve doğru gidiyorum zaten. | Open Subtitles | لا,لا,أنا بخير أنا متوجه الى المنزل على اى حال |
eve doğru yola çıkacağız, ve sen, sıkı gözetim altında çalışmaya başlayacaksın. | Open Subtitles | سوف ترجع الى المنزل ترجع مجددا الى عملك فى الملهى تحت مراقبه مشدده |
Aslında, onu eve doğru giderken gördüm. | Open Subtitles | حقيقة , لقد رأيتها تذهب الى المنزل منذ ساعة مضت |
Ardından eve doğru yola mı çıktınız? Evet. | Open Subtitles | وبعدها عدتي لمنزلك |
Gece yarısında eve doğru yola çıktım, benzinim bitti, bir at çaldım, Allison'ın partisine kadar ata bindim... | Open Subtitles | لقد ذهبت الي البيت في منتصف الليل ونفذ مني الغاز سرقت حصان وسرت به الي حفله اليسون |
Evet, Joey'i aldım. eve doğru geliyoruz. | Open Subtitles | نعم, لقد احضرت (جوي), نحن في طريقنا الي البيت |
eve doğru yöneldi, bir şey yapmalıydım. | Open Subtitles | ،كان متجهاً نحو المنزل تحتم عليّ فعل شيء |
Callen, Davis'i takip ediyorum, eve doğru gidiyor. | Open Subtitles | "كالن, انا اتعقبل "ديفاز". أنه مُتجه نحو المنزل. |
Evet, eve doğru geldiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | -نعتقد أنه متجه للمنزل |