Savaş bitince, Eventine beni bulmaları için adamlarını buraya yolladı. | Open Subtitles | وبعدما انتهت الحرب، بعث (إيفنتاين) بجنودٍ إلى هنا بحثًا عني. |
Kral Eventine Elessedil'in emriyle acil bir görevdeyiz. | Open Subtitles | إننا مُكلَّفون مسعًى طارئًا بأمر من الملك (إيفنتاين إليسيدل). |
Yıllar önce senin deden asil ve bilge Kral Eventine bana baş sorgulayıcılık görevi verdi. | Open Subtitles | منذ سنين عديدة خلَت، جدُّك الملك (إيفنتاين) النبيل الحكيم، نصّبني قائد استجوابات. |
Eventine, lütfen oğluna kötü bir niyetim olmadığını söyle. | Open Subtitles | (إفنتاين)، رجاءً أخبر ابنك بأني لا أُضمِر له شرًّا. |
Kael Pindanon, Kral Eventine'ın oğluna zarar vermeye cesaret edemez. | Open Subtitles | (كايل بندنون) لن تجرؤ على المساس بابن الملك (إفنتاين). |
Eventine planlarımızla ilgili ne biliyor? | Open Subtitles | ماذا يعرف (إفنتاين) عن مخطّطاتنا؟ |
Eventine öldü. | Open Subtitles | لقد مات (إيفنتاين). |
Bu savaşı kazanabileceğimizi biliyorum çünkü kralınız Eventine'ın yanında durdum ve kadere bakın ki şimdi de oğlunun yanında duruyorum Kral Ander'in yanında. | Open Subtitles | أدري أن بوسعنا الانتصار، لأنني انبريتُ إلى جانب ملككم (إفنتاين) وكما شاءت الأقدار، فإنني الآن أنبري بجانب ابنه الملك (أندر). |