Misafirlerinden biriyle çok iyi vakit geçiriyordum. - Evet, bu Jake. | Open Subtitles | نعم انا استمتع بوقتى مع احد ضيوفك هنا نعم هذا جاك |
Evet, bu da şu Cadı ile yaptığım her iş gibi kötü sonuçlandı. | Open Subtitles | نعم , هذا العمل إنتهى في الحضيض مثل كل عمل مع هذه الشمطاء |
Evet bu doğru, sibersuçlular da Noel partileri yapar, ortaya çıkardığımız üzere. | TED | نعم هذا صحيح، مجرمو الإنترنت لديهم حفلات كريسماس، كما تبين لنا. |
Kesinlikle evet. Bu herkesi çıldırtabilir. | Open Subtitles | بالتأكيد , أجل هذا يمكنه أن يُفقد أي شخص صوابه |
Evet, bu sandıklarda geldiler. Çoğunu ben açmıştım. | Open Subtitles | أجل هذا سبب وجود الأقفاص بكامل الممر فقد فرغت معظمها بنفسي |
Evet bu özellikle harika -- 2001 yılındaki "TV yemeği". | TED | نعم ذلك بالتحديد رائعاً -- إنه عشاء التلفاز في 2001. |
Karaciğerindeki enzim dengesizliğini düzeltebilecek bu haplardan yazabilirim. Evet, bu olsun. | Open Subtitles | لدينا هذه الحبوب التي قد تصحح خلل إنزيمات كبدك، نعم هذه |
Evet, bu dinleme ve kayıtlar da insanlara baskı yapmak için kullanılabilir, değil mi? | Open Subtitles | نعم وهذا التنصت وهذه التسجيلات قد تكون للضغط على الناس أليس كذلك ؟ |
Evet, bu kadın az önce seks içermeyen yapılacaklar listeme girdi. | Open Subtitles | أوه، أجل, هذه المرأة ساعدتني على تأليف لائحة المهام الغير جنسية. |
Yani... Evet. Bu, Los Angeles'da olan olayla ilgili. | Open Subtitles | اوه اللعنة نعم انه ذلك الشيئ في لوس انجلوس |
Biliminsanları "Evet, bu doğrudur." | TED | يمكن أن يقول العلماء . نعم .. هذا شئ حقيقي |
Evet, bu doğru. Şaka yaptığımı mı düşünüyordun? | Open Subtitles | نعم هذا صحيحي ماذاـ اتعتقد اني امزح هاه ؟ |
Beyler, buyurun. Evet, bu valinin koltuğuydu. | Open Subtitles | ايها السادة تفضلوا نعم, هذا كان كرسي الحاكم |
- Son zamanlarda bir sürü kamyon kaybettik. - Evet, bu doğru. | Open Subtitles | فقدنا شاحنات كثيره في الاشهر الاخيره نعم , هذا صحيح |
Evet, bu kaçık bizi yaklaşık 13,000 dolar içeri soktu. | Open Subtitles | نعم, هذا الغريب كبدنا خسائر بـحوالي 13.000 دولار |
Bu sana öğretir! Evet. Bu sana öğretir! | Open Subtitles | هذا سوف يلقنك درساً أجل هذا سيلقنك درساً |
Evet, bu Tanrı'nın hiddetini azaltır. Kimin hiddeti dedin? | Open Subtitles | أجل هذا سيرضى الإله حسنا سنقوم بالأمر الان |
Evet, bu iyi olurdu, ama ben sadece kartı istiyorum. | Open Subtitles | نعم, ذلك من شأنه أن يكون لطيفاً، لكنني أريد البطاقة فحسب |
Evet, bu koku kesinlikle çok cesur bir adamın kokusu. | Open Subtitles | نعم, ذلك عرق يصدر عن شخص تنتفى عنده صفة الأمانة حتى العظم |
Tufte'ye sorsanız, muhtemelen, "Evet, bu kesinlikle olabilecek en kötü veri sunumu" derdi. | TED | وان سئلت اي خبير سوف يقول لك .. نعم هذه طريقة العرض الاسوء التي يمكن بها عرض المعلومات |
Evet, bu harika, ama şimdi herhangi bir gerçek zarar oluşmadan önce müdahale etme zamanı. | Open Subtitles | نعم, وهذا رائع, ولكن هذا الوقت لكي نتدخل قبل وقوع الضرر. |