Norman burada -ele geçirilmiş olan egosundan kalan artıklarla- normal bir evlat gibi davranır. | Open Subtitles | وفيه يتصرف نورمان كابن طبيعي حيث تتحكم "الأنا" الطبيعية في مجريات الأمور |
Babam için bir evlat gibi. | Open Subtitles | إنه يبدو كابن أبيه |
Ona bir evlat gibi davrandım. | Open Subtitles | عاملته كابن لي. |
Ona gülümseyerek, iyi bir evlat gibi önüne lanet çorbasını koydukça... her şeyin yolunda olduğunu düşünür. | Open Subtitles | إذا إبتسمت له وقدمت له حساءه اللعين . كالإبنة الجيدة , سيعتقد أن الأمر بخير |
Büyük evlat gibi. | Open Subtitles | تماماً كالإبنة الكبرى |
Klaus onu bir evlat gibi sevdi. | Open Subtitles | (كلاوس) أحبّه كابن له. |