Sadece, Evlendiğin zaman seni çok özleyeceğimi inkar edemem. Oh, Augusta! | Open Subtitles | فقط أنني لا أنكر أني سأفتقدك كثيراً عندما تتزوجين |
Evlendiğin zaman beni saray hizmetkarlarının sorumlusu yapacaksın. | Open Subtitles | عندما تتزوجين سوف تجعلينني على رأس الأسرة المالكة |
Evlendiğin zaman zorlanacaksın. | Open Subtitles | سيكون لديكِ وقتاً عصيباً عندما تتزوجين |
Evlendiğin zaman, evlenmek istemiş miydin? | Open Subtitles | عندما تزوجت ، هل كنت فعلاً تريد الزواج؟ |
Sen kafir biriyle Evlendiğin zaman sana hiç bir şey söylemedim. | Open Subtitles | يكفي ! عندما تزوجت كافرة ، لم أقل أي شيء |
Evlendiğin zaman, sana takacaktım bunu. | Open Subtitles | كنت سأعطيكِ اياها عندما تتزوجين |
Yani sen Evlendiğin zaman salona girdiğinde damada bakmama izin verir misin? | Open Subtitles | ...اذا عندما تتزوجين و تدخلين هل انظر الى العريس؟ |
Sen Evlendiğin zaman kocaman olacaklar. | Open Subtitles | سيكونون كبارا عندما تتزوجين |
Evlendiğin zaman bunları çeyiz diye kullanırız. | Open Subtitles | عندما تتزوجين سنستخدمه كمهر |
Medici'yle Evlendiğin zaman 80 bin florin kazanacağız. | Open Subtitles | (عندما تتزوجين من آل (ميديشي سوف نجني 80000 فلورين |
Evlendiğin zaman mı? | Open Subtitles | عندما تزوجت ؟ |