Evet, bir adamla evlenen bir kız hakkında ve bilin bakalım ne oluyor? | Open Subtitles | نعم, انه عن فتاة قد تزوجت رجلا, وماذا تظنين ؟ |
Şu mezun olduktan hemen sonra evlenen kız da gelmiş miydi? | Open Subtitles | هل كانت هناك تلك التي تزوجت مباشرة بعد التخرج؟ |
Sizce de hanımefendi Jeong Gul'a benzemiyor mu? Fakültedeyken evlenen çocuk hani. | Open Subtitles | لكن ألا تشبه جيونغ سوك الشخص الذى تزوج و هو فى الجامعة. |
Hayır, ama belki de evlenen sen olmak isterdin, o değil. | Open Subtitles | لا, لكن ربما تتمنّين بأنكِ أنتِ من سيتزوج, وليس هو |
Burada evlenen çiftlere, garanti veriyorum ki... hayatlarının sonuna kadar beraber olurlar. | Open Subtitles | الزوج الذي يتزوج هنا انا شخصياً اضمن ان زواجهما سيدوم مدى الحياة |
Soylularımız yönettikleri topraklarda evlenen her kızla, ilk geceyi geçirme hakkına sahip olacak. | Open Subtitles | الليلة الأولى عنما أي فتاة من العامة تقطن أراضيهم تتزوج نبلائنا سيكون لهم الحق الجسدي في ليلة الزفاف |
Ben bir kadının isteği üzerine bir başka kadınla evlenen bir erkeğim. | Open Subtitles | لقد تزوجت بإمرأة لأن إمرأة أخرى طلبت منى ذلك. |
Modesto yakınlarından bir göçmen İtalyan şarap tüccarı ile evlenen, ...Doris'in kuzeni Gina için verilen bir davete gidiyorduk. | Open Subtitles | كنا ذاهبين في حفل استقبال تقيمه عمة دوريس، جينا. والتي تزوجت لتوها من تاجر إيطالي بالقرب من موديستو. |
Lisa, evlenme teklif ettiğim ama gidip bir başkasıyla evlenen kız. | Open Subtitles | ليسا، هي المرأة التي طلبت منها الزواج لكنها تزوجت رجل أخر بدلاً من ذلك. |
Carrollton'lı kuzeni Jessica Carroll'la evlenen amcası Savannah'lı Amiral Will Hamilton'dan almış ki o da ikinci kuzeniymiş ve Wilkes'lerin akrabasıymış. | Open Subtitles | من عمه الأدميرل .. ويل هاميلتون من سافانا والذي تزوج بابنة عمه جسيكا كارول من كارلتون |
Ve evlenen arkadaşlarından biriyle restoranda öğle yemeğine gideceğiz. | Open Subtitles | و نحن ذاهبون لتناول الغداء في مطعم مع أحد أصدقائه الذي تزوج للتوّ. |
Lezbiyenle evlenen, törende kocasını terk eden eşcinsel buz dansçısına aşık olan kızın tahta bacağını ateşe atan. | Open Subtitles | تزوج شاذة تركتى رجل على المذبح وقعتى فى حب رجل للتزحلق على الثلج |
Onun ilk evlenen olacağı konusunda yüksek bahis oynardım. | Open Subtitles | كنت ساحصل على مال كثير لو كنت راهنت على انه أول واحد سيتزوج منا |
Ben kusura bakmam Alpercim, evlenen ben değilim sonuçta... | Open Subtitles | أنا لا أأخذك يا ألبر ففى النهاية أنا لست من سيتزوج |
Yabancı birisiyle evlenen bir İngiliz olduğum için. | Open Subtitles | انه من المقبول جدا في الوقت الحاضر لرجل انجليزي ان يتزوج من اجنبية |
Tamam mı? Biz evli değiliz. Ben evlenen tiplerden değilim. | Open Subtitles | فنحن لسنا متزوجين و أنا لست من ذلك النوع الذي يتزوج |
Ama ben gereksiz yere evlenen o kadınlardan olmak istemedim. | Open Subtitles | لكن لم أكن أريد أن أكون مثل باقي الفتيات التي تتزوج بدافع الحاجة |
O senin evlenen son bekar arkadaşındı, biraz sinir bozucu olmalı. | Open Subtitles | و هى آخر واحدة من صديقاتك العازبات تتزوج الأمر الذي قد يكون مزعجا قليلا في حد ذاته |
Ve eger evlenen bir kizin ailesine yardim edersen yüz kere kutsanirsin | Open Subtitles | و ستببارك مئة مرة إن ساعدت عائلة ستتزوج ابنتها |
Yeniden evlenen insanlara karşı öyle büyük bir önyargım yok. | Open Subtitles | و ليس لدي أي تحاملّ ضد الأشخاص الذين يتزوجون مُجددًا. |
Onunla evlenen benim. Bu benim problemim, senin değil. | Open Subtitles | . أنا الوحيدة الذى تزوجته . هذه مشكلتى ، و ليست مشكلتك |
Onunla sadece başkasının çocuğuna, hamile kaldığı için evlenen biriyle... | Open Subtitles | والذى تزوجها فقط لانها حبلى بطفل رجل آخر. |
Peki, Julie Cooperla evlenen adamın yanından geliyorum. Bu da bir şeydir. | Open Subtitles | حسنا، هذا كلام من الرجل الذي تزوّج جولي كوبير، لابد أن هذ له معنى. |
Ama 5 kere evlenen ben değilim. | Open Subtitles | أنا لست المرأة التي تزوّجت خمس مرّات. |
Boşanmak, evlenen insanların ayrılması demek. | Open Subtitles | الطلاق هو عندما الأشخاص المتزوجين ينفصلان |
İkisi de kendilerinden yıllarca genç olan erkeklerle evlenen kadınlar hakkındaydı. | Open Subtitles | كلاهما عن سيدات تزوجن رجالا أصغر منهن سنا |
Sırılsıklam aşık olup evlenen birçok çift tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف كثيرا من الأزواج الذين تزوجوا وهم يهيمون ببعضهم |
Ve Yunanistan'da bilmeden anneleriyle evlenen erkeklerin göz kapaklarını kestiklerini görüyorum. | Open Subtitles | والمسرحيات الإغريقية حيث يجب أن يقتلعـوا عيونهم لأن تزوّجوا أمهاتهم بالخطأ |