Hayal edebiliyorum. Çünkü seninle evlenmek istiyordu ama sen zaten evliydin. | Open Subtitles | أتخيل هذا بما أنه أراد الزواج بك وكنت متزوجة بالفعل |
Matthew benimle evlenmek istiyordu ama Paul ona müsaade etmedi. | Open Subtitles | ،ماثيو) أراد الزواج مني) لكن (بول) لم يدعه |
Şefin oğlu evlenmek istiyordu, ...bu yüzden kızlar davet etti. | Open Subtitles | ابن القائد يريد أن يتزوج و يستضيف الفتيات |
- Milly ile evlenmek istiyordu. | Open Subtitles | ـ كان يريد أن يتزوج ميلي |
çünkü birlikte yaşıyorlardı ve kadın onunla evlenmek istiyordu. | Open Subtitles | لأنهما عاشا معاً وهي أرادت منه أن يتزوجها |
Serifos kralı Perseus'u etrafında görmeyi istemiyordu çünkü hâlâ genç ve güzel bir kadın olan annesi Danaë'de gözü vardı, onunla evlenmek istiyordu. | Open Subtitles | لم يكن ملك (سيرفوس) متحمساً لتواجد (بيرسيوس) في الجوار، لأن عينيه واقعة على (داني) فهي ما تزال امرأة صغيرة وجميلة وأراد أن يتزوجها. |