Eğer evlilikte hiç birleşme olmadığı kanıtlanabilirse Papa Cenapları hiç evlilik olmamış demektir. | Open Subtitles | إذا ثبت ان الزواج لم يكمل فعندها ، قداستكم لن يعتبر زواجاً أصلاً |
Bir evlilikte ya da ilişkide olmanın ne anlama geldiğini biliyor musun? | Open Subtitles | أعني هل تعلمين حتى ما يعني أن تكوني في الزواج أو الشراكه؟ |
Aynı gece bir başka hareketin başlangıç noktası olan Kaliforniya'daydım. evlilikte eşitlik hareketi. | TED | ليلتها، كنت في كاليفورنيا التي كانت انذاك نقطة الصفر لحركةٍ أخرى حركة مساواة الزواج. |
Ama bizimki gibi bir evlilikte bir süre sonra kendiliğinden olmaz. | Open Subtitles | لكن في زواج كزواجنا بعد عدة سنوات الحب لا يأتي طواعية |
Ben aşksız bir evlilikte iyiydim, anlıyor musun. Seninde öyle olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت على ما يرام في زواج خالٍ مِن الحبّ وظننتكِ ستكونين مثلي |
Ancak, şimdi aşkı evlilikte aradığımızdan, aldatma onu mahvediyor. | TED | لكن الآن عندما نبحث عن الحب في الزواج الخيانة الزوجية تدمّره |
evlilikte eşitlik hakkındaki normların son günlerde nasıl değişime uğradığını düşün. | TED | فكروا كيف تتطور المعايير حول مساواة الزواج اليوم. |
Bir erkek varis vererek Tudor Hanedanı'nı güvence altına almak şarttı. Ki bu yirmi yılı aşkın bir evlilikte Catherine'in başaramadığı bir şeydi. | TED | كان من المُلح تأمين وريث لسلالة تيودور عن طريق إنجاب وريث ذكر. وهو أمر فشلت كاثرين في تحقيقه خلال عشرين عاماً من الزواج. |
Çoğu kabilede evlilikte sadakati garantiye almak için evlilik öncesi kullanılan nesneler var. | Open Subtitles | فى كل القبائل هناك اختبارا قبل الزواج ليضمن أبديته |
Bir evlilikte işler ters gidiyorsa... terslik tam buradadır! | Open Subtitles | حين يذهب الزواج الى الصخور فان الصخور تكون هناك |
Bir evlilikte işler ters gidiyorsa... terslik tam buradadır! | Open Subtitles | حين يذهب الزواج الى الصخور فان الصخور تكون هناك |
Filmlerin ve kadın dergilerinin söylediklerinin aksine evlilikte savaş sahası yatak odası değildir, tekrar ediyorum yatak değil. | Open Subtitles | على نقيض الأفلام ومجلة سيدات البيوت ساحة حرب الزواج ليست، وأكرر، ليست غرفة النوم |
evlilikte bu tür zevklerden fazlası vardır. | Open Subtitles | الزواج متعلق بما هو أكثر من المتع الحسية |
Bence, evlilikte en inanılmaz olan ne kadar sık olduğudur. | Open Subtitles | في نظري يكمن سر الزواج... لا أصدق كم يحدث ذلك |
evlilikte bozguna uğramak istemiy orum bu y aşımda. | Open Subtitles | انا لا اريد ان افشل فى الزواج فى سنى هذا |
Gördüğüm kadarıyla kocası, evlilikte ondan daha mutluymuş. | Open Subtitles | وكل ما أعرفه هو أن الزوج كان سعيداً في الزواج أكثر من الزوجة |
evlilikte üç kişi olmaz, neden bunu anlamıyorsun? | Open Subtitles | لايمكَنك أن تحضَى بِثلاثة أشخَاص في زواج واحِد، لمَاذا لاتفَهم ذلِك؟ |
Her evlilikte bu kritik kararın verilmesi gereken bir an gelir. Tatlı mı yiyelim, yoksa sevişelim mi? | Open Subtitles | هاقد أتى وقت أخذ القرار الذي يحدث في كل زواج هل نأكل الحلوى أو نفعل الحب؟ |
Her güzel evlilikte ne kadar fiziksel birliktelik olursa o kadar iyidir. | Open Subtitles | فى اى زواج جيد زيادة العلاقة الحميمة تكون افضل |
Her evlilikte üç klasik kavga vardır, tabi ki bizimkinde de var. | Open Subtitles | {\1cH257A77\3cH000000\4cH03032E} كل زواج له ثلاث معارك كلاسيكيه {\1cH257A77\3cH000000\4cH03032E} ونحن حصلنا على معاركنا |
Çağdaş bir evlilikte, bu tür şeylerin önemli olduğunu hiç sanmıyorum efendim. | Open Subtitles | لا أظن هذه الأشياء مهمة في الزيجات الحديثة, سيدي. |
Her evlilikte zor anlar vardır. | Open Subtitles | هناك لحظات تحدي في كل حياة زوجية إخبار زوجك أنه ليس مضحك |