Şimdi tatlım, sen altı aylık hamilesin ama sadece 30 gündür evlisin. | Open Subtitles | لنرى يا عزيزتي، أنت حامل بالشهر السادس، ولكنك متزوجة من 30 يوما. |
Yani, sen üniversiteden ayrıldığından beri evlisin. | Open Subtitles | أعني، لقد كنتي متزوجة منذ أن تخرجتي من الجامعة |
Unutmak zorundayım. Çünkü şöyle ki... Şöyle ki, sen Emily'le evlisin. | Open Subtitles | حسنا، يجب أن أنسى لأننى السبب هو أن متزوج من اميلى |
Cicim mi? Sen evlisin ve birlikte çalıştığım bir kızla. | Open Subtitles | أيها المثير، أنت متزوّج ومن فتاة أعمل معها |
Ama sen zaten Özel Kuvvet'teki işinle evlisin, öyle değil mi? | Open Subtitles | نعم , لكنك تزوجت القوة العسكرية مسبقاً , آليس كذلك ؟ |
Sen çok şanslısın... çünkü böyle şeylere önem vermeyen bir adamla evlisin. | Open Subtitles | أتعرفين؟ أنتِ محظوظة... لأنكِ متزوجة من رجل لا يهتم بمثل هذه الأشياء |
O hâlâ yaşıyor. Sen de hâlâ onunla evlisin. | Open Subtitles | لا يزال موجوداً في مكان ما و لا تزالين متزوجة به |
Sen evlisin ama daha koca ne demek hiç bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ متزوجة. رغم أنكِ لا تعلمين معنى الزوج؟ |
Seni kaybettim ve sen şu anda bir kralla evlisin. | Open Subtitles | .أفتقدتكِ. .والآنأنتِ. أنتِ الآن متزوجة من ملك. |
Amerikan senatörüyle evlisin. Neden bu kadar endişeleniyorsun? | Open Subtitles | أنتِ متزوجة من سيناتور أمريكي، لمَ لم تخرجي من قائمة الإنتظار؟ |
Hovarda bir genç kızsın ve sana kendi malıymış gibi davranan aynı zamanda da 14 yaşındaki bir veletle sikişen serserinin tekiyle evlisin. | Open Subtitles | أنت بنت شآبة طآئشة متزوجة من بعض الحمقى الذين يعاملونهآ كأنها مُلك لهم و كذلك أيضآ مضاجعة أولآد ذو الـ 14 سنة |
Uzunsun, evlisin yakışıklısın, aptal sayılmazsın, ve de mavi gözlüsün. | Open Subtitles | طويل، متزوج, وسيم ولست مغفلًا جدًّا, وتملك عينان زرقاوان. |
evlisin tabii, değil mi? | Open Subtitles | كل ما أريده من الحياة هو حصة قدرها 30 نقطة ومعدل قدره 20 نقطة أنت متزوج بالطبع؟ |
Sen evlisin. Haftasonu seni görmeyi ummuştum. | Open Subtitles | أنت متزوج وأنا ترقبت لقائك في عطلة نهاية الأسبوع |
Patronumla evlisin bu yüzden bu ifadeye katılamam. | Open Subtitles | أنتَ متزوّج رئيستي لذا لا أستطيع الذهاب إلى أيّ مكان بالقرب من ذلك البيان |
Ama sen zaten Özel Kuvvet'teki işinle evlisin, öyle değil mi? | Open Subtitles | نعم, لكنك تزوجت القوة العسكرية مسبقاً آليس كذلك ؟ |
Hâlâ o yaşlı şişko herifle mi evlisin? | Open Subtitles | هل مازلت متزوجه من الرجل العجوز , السمين ؟ |
evlisin ve bir yerlerde bir çocuğun var, sandım. | Open Subtitles | إعتقدت أنك ستقول أنك كنت متزوجا و لديك طفل |
Üç çocuğun ve Expo'67 den alınmış hareketli tv sehpan var, ve Kral Kokuşmuş ile evlisin! | Open Subtitles | لديك 3 أطفال ومائدة تلفاز من معرض عام 1967 وأنت متزوّجة مني |
İki haftadır evlisin. Öyle de kalacak gibi. | Open Subtitles | لذا، لقد مضى على زواجك أسبوعين يبدو أنّك عالقٌ في الأمر |
Seni sonsuza dek sevmeye yemin etmiş bir adamla evlisin. | Open Subtitles | تَلْبسُ ملابسَ جميلةَ، وأنت مُتَزَوّج إلى a رجل رحيم الذي وَعدَ بالحبِّ أنت إلى الأبد. |
Uzun zamandır evlisin. Ne yapmalıyım? | Open Subtitles | أنت مُتزوج منذُ فترة طويلة ما الذي ينبغي عليّ فعله؟ |
Çünkü hâlâ bir Rus striptizciyle evlisin. | Open Subtitles | لأنك مازلت متزوجاً من راقصة تعرّي روسية |
Bir denizciyle evlisin Kate. | Open Subtitles | لقد تزوجتي رجل من المارينز يا كيت |
Yaşamayı seviyorum çünkü sen bütün büyükleri kaybedenle evlisin ve kendi tatlı yöntemin gitti Benim açımdan büyük bir şans daha iyi bir hayat kurmak için onun uzak durmasıdır. | Open Subtitles | أنا أعيش هكذا لأنكِ تزوجتِ أكبر فاشل... وأكملتِ في طريقك الجميل، بينما قام هو بإضاعة فرصتي لحياة أفضل |
-15, doğru. -Sen evlisin ve insanların sana ihtiyacı var. Jake! | Open Subtitles | أجل انني في الخامسة عشر لكنك لديك زوجة والناس يحتاجونك |
Altı yıldır... evlisin. | Open Subtitles | قبل ستّة سنوات كنت قد تزوّجت. |