Yok, sadece başka eyaletlerden gelen bir sürü araba gördük de. | Open Subtitles | كلّا، إنما نرى كثير من سيارات عليها لوحات من ولايات أخرى |
Ve hepsi farklı şehirlerden, farklı eyaletlerden mi? | Open Subtitles | و جميعهم من بلدات مختلفة و ولايات مختلفة؟ |
Kimsenin bunlar arasında bağlantı kuramamasına şaşmamalı. Hepsi de farklı eyaletlerden, farklı yetki alanlarından. | Open Subtitles | لا عجب أن أحداً لم يصل بين هؤلاء الضحايا إنهن من ولايات مختلفة ويتبعن سلطات قضائية مختلفة |
Aynı reddedilen sevgili olamaz, iki kadın da farklı eyaletlerden. | Open Subtitles | لكن من غير المرجح أن يكون نفس القاتل بما أن المرأتان تعيشان في ولايتين مختلفتين تبعد عن بعضهما البعض مئات الأميال. |
İki aile de farklı eyaletlerden, ama aralarında sadece 12 km var. | Open Subtitles | العائلتان تسكنان في ولايتين مختلفتين على بعد 8 أميال |
Bu eyaletlerden biri bu ülkeden ayrılmak istiyor. | Open Subtitles | واذا كنت انت فرد من الولايات والتى تريد الخروج عن الحلف |
Bu, aynı zamanda en şişman eyaletlerden biri: | Open Subtitles | وهي واحدة من الولايات البدينة .. |
Zanlının şimdiye kadar öldürdüğü herkes farklı şehirlerden ve farklı eyaletlerden. | Open Subtitles | في منطقة الولايات الثلاث كل قتلى الجاني لغاية الان كانوا في مدن مختلفة و ولايات مختلفة |
Süt üreticisi eyaletlerden mi gelmiş? | Open Subtitles | أحد أبناء ولايات الحليب ؟ |
Şimdi Washington ve Oregon gibi eyaletlerden olanlarınız ve tabii ki Koloradolu hemşehrilerim -- (Alkış) Sizler neden bahsettiğimi biliyorsunuz. | TED | الآن، من كان منكم من ولايات مثل "واشنطن" و"أوريغون" وبالتأكيد، زملائي من "كولورادو"... (هتاف) جميعكم تعلمون ما أتحدث عنه. |
Ülkedeki bütün eyaletlerden haberler veriyorlar. | Open Subtitles | إنها تجلب أخبار من كل ولاية من الولايات |