12 Eylül'ü not almıştım -- sabah 10:00 ile 10:30 arası ardiye ücretini ödedim. | TED | في 12 سبتمبر من الساعة 10:00 حتى الساعة 10:30 صباحاً، دفعت فاتورة مستودعي |
Çünkü o yüzüğü ben Bayan Eylül'ü becermeye çalışırken evime giren pisliğin tekinden aldım. | Open Subtitles | لأنى أخذته من متسلل صغير الذى اقتحم منزلى بينما كنت أحاول أن أظفر بمس سبتمبر |
Amerika için 11 Eylül'ü olduğu gibi kabullenmenin tam zamanı: | Open Subtitles | أنه وقت أمريكا لقبول 11 سبتمبر لما كان له |
Yapamam, Briggs... 11 Eylül'de bize olanlardan sonra olmaz. 11 Eylül'ü atlatman lazım. | Open Subtitles | ليس بعد ماحدث لنا في 11 سبتمبر عليك ان تتجاوز 11 سبتمبر - |
Düzeltmenin tek yolu, geçmişe gittiğimiz ilk ana dönmek ve 11 Eylül'ü yumurtlamanı engellemek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لإصلاح هذا هي العودة للحظة التي وصلت فيها للماضي و منعك من قول شيء عن أحداث 11 سبتمبر |
Bu puştlar 11 Eylül'ü gerçekleştirdiler. Şimdi de hapisteler. Hikayenin sonu. | Open Subtitles | هؤلاء الملاعين قاموا بأحداث 11 سبتمبر و ها هم الان في السجن، انتهت القصة |
Hayatları kurtarabilir, yeni bir 11 Eylül'ü önleyebilir, tüm grubu alaşağı edebilir. | Open Subtitles | يُمكنه إنقاذ الأرواح ، وإيقاف 11 سبتمبر القادم والإيقاع بالمجموعة كُلها |
11 Eylül'ü atlatmakla kalmadık, pes de etmedik. | Open Subtitles | ليس فقط كيف نجت شركتنا من أحداث 11 سبتمبر لكن كيف أننا لا نستسلم |
Ve bu yüzden 21 Eylül'ü bu tarih olarak seçtik. | TED | ولذلك اخترت تاريخ 21 من سبتمبر |
Ama 11 Eylül'ü hatırlayın. | TED | تذكروا أحداث الحادي عشر من سبتمبر |
11 Eylül'ü planlamak da öyle. | Open Subtitles | وكذلك كانت أحداث الحادي عشر من سبتمبر |
11 Eylül'ü durdurabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن توقف أحداث 11 سبتمبر |
8 Eylül'ü de mi? | Open Subtitles | ليس حتى عن 8 سبتمبر ؟ |
Yani tüm bu çöl, yükselmiş uçak olaylarını anlıyorum da 9 Eylül'ü yapmamalıydınız. | Open Subtitles | -أعني, أنني أتفهم أمر أن الصحراء ... بمكانة أعلى, وأي شيء آخر لكن لم يجب عليكم كلياً أن تفعلوا أحداث 11 من سبتمبر |
11 Eylül'ü engelledim. | Open Subtitles | لقد منعت أحداث 11 سبتمبر |
Dostumuz Eylül'ü nasıl bulacağımıza dair bir fikrim var sanırım. | Open Subtitles | أعتقد لديّ فكرةٌ عن طريقةٍ للعثور على صديقنا (سبتمبر). |
Aklım gibi vücudum da özgür ve rahat olmalı ki Eylül'ü bulabileyim. | Open Subtitles | يحتاج جسدي أنْ يكون حرّاً و رحباً كعقلي لكي أجد (سبتمبر). |
Eylül'ü duydun, plan zamanı sıfırlayacak. | Open Subtitles | -سمعتَ (سبتمبر ). ستعيد الخطّة ضبط الزمن. |
11 Eylül'ü içeriden biri yaptı. | Open Subtitles | أحداث 11 سبتمبر مؤامرة داخلية |
Bütün Eylül'ü yapıştırdın! | Open Subtitles | ألصقتِ كل شهر سبتمبر سوية! |