Son günlerdeki eylemlere bakılırsa aslında yapabileceğim bir şeyler varmış. | Open Subtitles | حسنا ، في ضوء الأنشطة الأخيرة ، يبدو اننى يمكننى فعل شئ حيال الامر |
Toplu eylemlere ve dünyayı daha iyi bir yer yapmaya inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نطبق الأنشطة الاجتماعية وجعل العالم مكاناً أفضل. |
Bende de öncelikli olmayan eylemlere odaklanamama var. | Open Subtitles | وأنا عندي مشكلة في التركيز في الأنشطة الغير محببة |
Sahsen DM'de bagimsiz eylemlere ait tüm faktörlerin koordinasyonu için özellikle ayrilmis küçük bir takim kurulmasini öneriyorum. | Open Subtitles | وما أقترحه هنا هو عمل فريق صغير في "دي أم" مخصص في تنسيق جميع عناصر الإجراءات الفردية. |
Şahsen DM'de bağımsız eylemlere ait tüm faktörlerin koordinasyonu için özellikle ayrılmış küçük bir takım kurulmasını öneriyorum. | Open Subtitles | وما أقترحه هنا هو عمل فريق صغير في "دي أم" مخصص في تنسيق جميع عناصر الإجراءات الفردية. |
Fakat bu dönem aynı zamanda şiddet içermeyen yaygın eylemlere de sahne oldu. Grevler, oturma eylemleri, paralel kurumların oluşumu gibi. | TED | كانت هذه المرحلة، بالمقابل، تتميز أيضاً بوجود العديد من الأنشطة السلمية المنتشرة على شكل إضرابات واعتصامات، وخلق مؤسسات موازية. |
Ama bu müfredat dışı eylemlere devam etmeyi düşünüyorsak... | Open Subtitles | ولكن إن كنّا نفكّر في استمرار هذه الأنشطة الإضافيّة... |