Kafası öyle ezilmişti ki dişlerinden kimlik teşhisi yapılamadı. | Open Subtitles | رأسه سحق لذا بشكل سيئ بأنّهم لا يستطيعون أن ميّزه من أسنانه. |
Ancak Rustem ve Nicolai'nin ayrıca kafatasları da feci biçimde ezilmişti. | Open Subtitles | لكن " روستيم " و " نيكولاس " لديهم سحق في الجمجمة |
- Kafası ezilmişti dedin. - Öyle ama çok kan yoktu. | Open Subtitles | -لقد قلت من أن رأسه سُحق أجل، لكن لم يكن هنالك الكثير من الدماء |
Bu yüzden kemik ezilmişti. - Bahçe makası? - Hayır, daha ufak. | Open Subtitles | لهذا سُحق العظم عند نهايته، مقص بستنة؟ |
Gırtlak, oesophagus ve hyoid kemikleri tebeşir gibi ezilmişti. | Open Subtitles | الحنجرة، مرئ وعظم hyoid سُحِقَ مثل الطباشيرِ. ليس هناك تآكلات |
Bir bakıma evet, makinenin altında ezilmişti boşanma süreci yaşıyordu, şirketi batmak üzereydi. | Open Subtitles | "أفترض أجل، بطريقة ما كان قد سُحِقَ بواسطة الآلة" يخوض غمار طلاق شركته تنهار، أباك كان في مكان مظلم |
Üstünde lastik izlerin vardı, kafası da ezilmişti. | Open Subtitles | آثار إطاراتك كانت هناك، والجمجمة كانت مسحوقة |
Aynı zamanda Henry Porter'ın kafatası ezilmişti. | Open Subtitles | أيضا، تم سحق الجمجمة هنري بورتر |
Kafası ezilmişti. | Open Subtitles | لقد سُحق رأسه |
Kuşun kafası ezilmişti. | Open Subtitles | وعندما وجدوا الطائر كانت رأسه مسحوقة |