Eski bir arabayi gaza basip içeri bir füze gibi yollayabilir. | Open Subtitles | يستطيع فقط وضع سيارة قديمة في رحلة وارسالها كصاروخ |
O odanın bir ucundan beni gördü ve sanki güdümlü bir füze gibi yanıma geldi. | Open Subtitles | لقد... رآني بآخر الغرفة و توجه إليَّ كصاروخ |
Isı detektörlü füze gibi. | Open Subtitles | انها كصاروخ حراري |
Boden, hedefine doğru giden bir füze gibi ringe çıkıyor ve Chicago Polis Departmanı'ndan Yüzbaşı Olmstead'in karşısına çıkıyor. | Open Subtitles | بودن يبدو مثل الصاروخ الذي يتبع الحرارة بنيته ضرب الكابتن أولمستد من قسم شرطة شيكاغو. |
füze gibi bir şeyi destekleyecek şekilde, gövdede delikler veya bölgede parçalanmış parçalar yoktu. | Open Subtitles | و لا دليل على وجود ثقوب كبيرة أو أجزاء من جسم الطائرة الممزقة في المناطق بلا رابط يشير إلى وجود عامل خارجي مثل الصاروخ |
Size söylüyorum çocuklar, bu şey füze gibi bir şey. | Open Subtitles | صدقونى، هذا الشيء مثل الصاروخ. |
Kudurmuş bir füze gibi üzerime üzerime geliyordu. | Open Subtitles | وقد اندفع إليّ كصاروخ سريع |
füze gibi geliyor! | Open Subtitles | سأطلقها نحوكِ مثل الصاروخ |