500 ml buzlu, yağsız, fındıklı şekersiz şuruplu, iki shot espressolu macchiato. | Open Subtitles | أريد 20 أونصة من ماكياتو البندق المجمد، خالي من السكر، اسبريسو مضاعف، |
Bu bayan bana altı tane kremalı fındıklı sütlü çukolata sözü vermişti. | Open Subtitles | تلك السيدة وعدتني بستة ألواح كاملة من كريم شوكولاتة حليب البندق |
Evet, hani şu sizin çikolatalı, parça fındıklı, kekimsi şeyiniz... Yok bir şey. | Open Subtitles | عندك كعكة بالبندق او بالشكوكولاته او فطيرة بـ |
Selam, şu tatlılı fındıklı karamelli soya frappuccino içeceğini deneyeceğim. | Open Subtitles | مرحباً، سوف أجرب تلك القهوة المثلجة بالبندق والتوفي والكراميل |
Muzlu fındıklı kurabiye fena olmazdı. | Open Subtitles | طبق كعك بندق بالموز بالتأكيد سيفي بالغرض. |
Ben, fındıklı kaçık deliyim.. | Open Subtitles | "أنني شقي معتوه مجنون.." |
Bana doktorun üstü fındıklı bir spesiyalitesini getirir misin? | Open Subtitles | أحضرواحدةمن وصفاتهمالخاصة، مع بعض المكسرات فوقه |
Bu meyveli fındıklı kekte sevmediğim şeyler var. | Open Subtitles | فطيرة الفاكهة بالجوز هذه تحتوي عدة أمور لا أهتم لها |
Bir parça fındıklı. | Open Subtitles | حسنا الان ، هذا فقط هذا فقط واريد معه البندق حسنا |
Yulaflı kurabiyeler, fıstık ezmeli kekler bitter çikolatalı, fındıklı eklerler yapardım. | Open Subtitles | كنت أعد حلوى الشوفان المجروش و شرائح زبدة الفول السوداني مع شطائر البندق بالشيكولاتة |
Ben, fındıklı ve bademli, çikolata ganajlı, ve belki de kahveli tereyağlı. | Open Subtitles | سأحضر كيك البندق واللوز ونقوش الشوكولاتة وربما كريمة زبدة الموكا |
- Tamam, eğlenceyi bozmak istemem ama, fındıklı şekerleme seviyorsan, benim sepetime teklif verebilirsin. | Open Subtitles | حسنا , انا لا اريد ان افسد المتعة لكن اذا كنت تحبين البندق فيمكنك المزايدة علي سلتي |
Bugün işe gittim, fındıklı kahve ve birkaç arama yaptım. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى العمل اليوم وصنعت قهوة بالبندق واتصلت ببعض الاشخاص والبست الحذاء لرئيسي |
İki kapiçino ve bir fındıklı frappuccino. | Open Subtitles | إثنان كابتشينو وواحد فرابتشينو بالبندق |
Çikolata kremalı ve fındıklı sarı bir pastanın üstünde! | Open Subtitles | كعكة الصفراء، والشوكولاته مكسوة بالبندق! |
Adı Sumatra gibi bir yerden fındıklı kahve. Tadı çok güzel. | Open Subtitles | إنها مزيج من بندق سومطرة وشيء آخر وفعلاً لذيذ جدًا |
Senin için de sağlıklı, sıkıcı, kalorisiz fındıklı çikolata aldım. | Open Subtitles | ومن اجلكِ قطعُ بندق غير دهنية صحية تماماً |
Ya başka birinin sepetinde de... fındıklı şekerleme varsa? | Open Subtitles | اسمعي , ماذا لو ان شخصا آخر لديه بندق في سلته ؟ |
Ben, fındıklı kaçık deliyim.. | Open Subtitles | "أنني شقي معتوه مجنون.." |
Ben, fındıklı kaçık deliyim.. | Open Subtitles | "أنني شقي معتوه مجنون.." |
Şu hindistan cevizli ve fındıklı tatil Makolataları gibi. | Open Subtitles | مثل كعكة جوز الهند بالموكليت و المكسرات المخصصة للأجازات |
Kono'nun sevdiği Avustralya fındıklı malasada tatlısı yapıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يصنعون (مالاسادا) بالجوز المقدوني والتي تحبها (كونو) نوع من حلويات الدونات المشهور في هاواي |
Ben, senin her zaman, fındıklı şeyleri sevdiğini biliyorum her erkek bunu bilir | Open Subtitles | أعرف أنك أحببت الجوز دائمـا كـل الرجـال بالمدينـة يعرفون هـذا |
Fakat birde fındıklı peynir toplarından alırsan herşey yolunda demektir. | Open Subtitles | ولكن يمكنك أيضاً إهدائها كرات الجبن بالمكسرات |