Bu tabut çivilenmiş, çünkü o Pazartesi doğruca fırına gidecek. | Open Subtitles | هذا التابوت مُسمر لأن الجثة لن تذهب مباشرةً إلى الفرن |
375 derecelik fırına koyuyoruz, jambonları kahverengi şeker ve tarçına batırıyoruz, sekiz dakika fırınlıyoruz, servis etmeden önce hafifçe soğutuyoruz. | Open Subtitles | 375 سخن الفرن حتى درجة اغمس اللحم المقدد في السكر البني والقرفة ،اخبزه لثماني دقائق .دعه يبرد قليلاً قبل التقديم |
Yok, önemli değil. Döndüğünde yersin diye birazını ayırır, fırına koyarım. | Open Subtitles | لا بأس، سأترك شيئًا على الفرن لك عندما تعود إلى المنزل |
Yerel fırına gittim ve bayatlamış ekmeklerini aldım. | TED | ذهبت إلى المخبز المحلي وأخذت خبزهم العفن. |
Hurdacı da onu fırına atacak geride hiç bir şey kalmayıncaya kadar eritecek. | Open Subtitles | ورجل الخرده سوف يضعها في فرن ويسحقها كلها حتى لا يتبقى منها شئ |
Yok, önemli değil. Döndüğünde yersin diye birazını ayırır, fırına koyarım. | Open Subtitles | لا بأس، سأترك شيئًا على الفرن لك عندما تعود إلى المنزل |
Yatağına geri dön, ve ben zaten hindiyi fırına verdim. | Open Subtitles | بإمكانك العودة إلى السرير، و والديك الرومي بالفعل في الفرن |
On dakikada yapıyorsun sonra fırına atıp otuz beş dakika pişiriyorsun. | Open Subtitles | إذاً, 10 دقائق تحضير وبعد ذلك تدفعيها داخل الفرن لـ35 دقيقة |
Ve sonra bu parçanın dört kez fırına girdiğini fark ettim, buna dönüşmek için en az dört kez. | TED | وأدركت بعد ذلك أن هذه القطعة ذهبت إلى الفرن أربع مرات، على الأقل أربع مرات من أجل أن تصل لهذه الحالة. |
Dokuzuncu aşamada hamura son şeklini veriyoruz, ve hamur fırına giriyor -- 10. aşama. | TED | وفي المرحلة التاسعة نقوم بوضع العجين بصورته النهائية لكي يدخل لاحقا في المرحلة العاشرة الى الفرن |
Altını bu özel fırına koyuyoruz... ..yaklaşık iki ton ağırlığında. | Open Subtitles | نشكل الذهب فى هذا الفرن الخاص إلى قوالب , سبائك تزن حوالى 2 طن |
Sonra onu fırına atıp,sıvı demir haline gelinceye kadar ısıtacağım. | Open Subtitles | ثم احرقها فى نار الفرن واجعلها تذوب حتى تصبح قطعه سائله من المعدن |
Hatırlıyorum da bir keresinde annemin kanaryasını alıp fırına koymuştuk. Patlamıştı! | Open Subtitles | أذكر مرة أننا وضعنا كناري أمي في الفرن حتى فرقع |
Sacın üstüne koyup fırına vermezsen gevrek olmaz. | Open Subtitles | لكن لحم الخنزير لن يستوي لو طبخناه في الفرن |
Sacın üstüne koyup fırına vermezsen gevrek olmaz. | Open Subtitles | لكن لحم الخنزير لن يستوي لو طبخناه في الفرن |
Açıyorsunuz, tokatlıyorsunuz, havaya fırlatıyorsunuz üstünü şenlendirip fırına atıyorsunuz. | Open Subtitles | فتفردها، تصفعها، تقلبها في الهواء، وتضع طبقتك، وتدخلها إلى الفرن. |
Ekmek alsın diye fırına yollasan onu döner mi dönmez mi, asla emin olamazsın. | Open Subtitles | لو أنك أرسلته الى المخبز لكي يحضر الخبز فليس بامكانك أن تكون متأكدا من عودته |
Ama fırına ulaştığımda, orada olmadığını gördüm. | Open Subtitles | لكن حين عدت، وجدت أن المخبز لم يعد له وجود |
Demir cevherini bir fırına koyun, buradaki ısı her şeyi eritir. | Open Subtitles | لو وضعتم خام الحديد في فرن فتقوم الحرارة بإذابة كل شيء |
fırına benzer aletimize koyduk; Ekim işlemi biter bitmez hemen buraya yerleştiriyoruz. | TED | وهذا الجهاز الشبيه بالفرن بمجرد تغطيتها توضع بالداخل |
Birinin gelip kafamı fırına sokup sokmadığımı kontrol etmesi lazım. | Open Subtitles | شخص ما يَجِبُ أَنْ يُدقّقَ للرُؤية إذا رأسي في الفرنِ في أغلب الأحيان أكثرِ. |
Yani bu boruların fırına falan bağlı olması gerekirdi. | Open Subtitles | اعني تلك الانابيب من المفترض انها تؤدي للفرن او لشيء اخر؟ |
Her neyse, sekiz yaşındayız Sheldon oyuncak fırınımı çok güçlü bir endüstriyel fırına çevirdi. | Open Subtitles | على كل حال، كنا بعمر ثمان سنوات و قام شيلدن بتحويل فرني الصغير لما يشبه المحرقة عالية الطاقة |
Ben o fırına gidiyorum! | Open Subtitles | سوف اذهب للمخبز |
Bir kaç on yıl içinde, karbon atmosferimizi bir fırına çevirecek. | Open Subtitles | منذ عدة قرون الكاربون كان يجعل الأرض كالفرن |
Sonra buraya getirilip, fırına verilirler. | Open Subtitles | ثم . يتم احضارها هنا من غرفة الفطائر و يتم وضعها في الأفران |