Aletini okyanusa fırlatır onunu da öldürürdü, bir daha da hiç çalmazdı. | Open Subtitles | سوف يلقي بآلته في البحر ولن يعزف مرة أخرى |
İçeri girer, Tommy sormaz bile, yakar, ve masaya fırlatır. | Open Subtitles | دخل دون أن يسأل عن "تومي" حتى، يشعل الصورة. و يلقي بها على مكتبي. |
Sonra adamı kıçından tutar ve caddenin ortasına fırlatır. | Open Subtitles | و بعدها يلقي الرجل في منتصف الشارع. |
İnsan birinin kafasına bira şişesi fırlatır mı? | Open Subtitles | من يلقي القوارير على رؤوس الناس؟ |
Kim birini duvara fırlatır? | Open Subtitles | أعني، من يلقي شخصاً تجاه الحائط |
Bir gün kaygısız bir döner delici operatörüyken bir de baktık kadın bir spor muhabiri çıktı diye TV'ye bira şişesi fırlatır olmuş. | Open Subtitles | يوم ما، السعداء المحظوظين بآلت الحفر الدوارة في اليوم التالي يلقي قارورة الشليز على التلفاز لأن مذيعة المبارايات دخلت لتديع |
Bir gün kaygısız bir döner delici operatörüyken bir de baktık kadın bir spor muhabiri çıktı diye TV'ye bira şişesi fırlatır olmuş. | Open Subtitles | يوم ما، السعداء المحظوظين بآلت الحفر الدوارة في اليوم التالي يلقي قارورة الشليز على التلفاز لأن مذيعة المبارايات دخلت لتديع |