ويكيبيديا

    "fırlattım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رميت
        
    • ألقيت
        
    • رميته
        
    • رميتها
        
    • رَميتُ
        
    • ورميت
        
    • ورميتُ
        
    • ورميتها
        
    • بأحلام لا
        
    Kendimi öldürecektim. Ama yapamadım. Silahı körfeze fırlattım. Open Subtitles كنت سأقتل نفسى حتى ولكن لم أستطع رميت المسدس في الخليج
    Onlar benim için. Geçen oyunda 225 metre fırlattım. Open Subtitles في المباراة الأخيرة, رميت على بعد 246 ياردة
    Çöp odasındayken ona topunu fırlattım o da duvardaki düğmeye çarptı. Open Subtitles أنا ألقيت له الكرة في غرفة البضائع وهو من ضغط الزر
    Usturayı alıp, uzağa fırlattım. Ama kıl payı kurtulduk. Open Subtitles لقد أمسكت به و ألقيت به بعيداً لكن كان هذا نداء قريب
    O açgözlü cadının onu istediğini biliyordum, o yüzden bataklığa fırlattım. Open Subtitles عرفت بأن الوحش يريده لذلك رميته في المستنقع
    Sen o kadar zaman harcayıp emek dökmüşken ben kalkıp arabanın camından fırlattım. Open Subtitles أعني,لقد خصصت كل ذلك الجهد و الوقت لها و انا رميتها من نافذة السيارة
    ve çantayı okulun havuzuna fırlattım. Open Subtitles وأنا رَميتُ الحقيبةَ إلى بركةِ المدرسةَ.
    Bana işkence yapmak için geldiğinde kimyasal maddeleri adamın yüzüne fırlattım. Open Subtitles وعندما دخل الحارس لتعذيبي رميت بالمواد الكيميائية على وجهه
    Yüzüğünü ona fırlattım, o da beni duvara yapıştırıp, ellerini boynuma götürdü. Open Subtitles لذا رميت خاتمه بوجههِ، و صدمني بالحائط، و طوّق رقبتي بيده.
    Hortumu fırlattım, kapağı aldım, vidaları sıkmaya başladım. Open Subtitles لذا رميت الخرطوم وأُعيد الغطاء وأشد البراغي
    Bana doğruyu söylüyordu ve ben onun yüzüne içki fırlattım. Open Subtitles إذاً كان يخبرني بالحقيقة، وأنا رميت شراباً في وجهه.
    Bir taşı bizim pederin arabasının camına fırlattım ve o da küçük kardeşim yaptı sandı. Open Subtitles رميت حجرة على نافذة سيارة أبي و اعتقد بأن أخي الصغير قد فعلها
    Topu fırlattım, bütün saha boyunca. Open Subtitles و كذلك أيضا كما تعرفين ألقيت عليه شئ وهمى خدعته تماما
    Yol üzerindeyken silahımı Royal nehrine fırlattım. Open Subtitles و فى الطريق توقفت و ألقيت مسدسى فى نهر رويال
    Bir adamla konuşuyordum çantamı koltuğa fırlattım. Open Subtitles كنت أتحدث مع ذلك الرجل وبالصدفة ألقيت حقيبتي على الأريكة.
    Kanal, bana haftalık elli bin teklif ettiğinde havyarımı suratlarına fırlattım. Open Subtitles عندما عرضت علي المحطة خمسين ألف دولار في الأسبوع ألقيت بالكافيار على وجوههم
    Onu yerden almaya çalıştım ama ardından sinirlendim çünkü kanı elime bulaşmıştı ben de onu duvara fırlattım ve böylece öldü. Open Subtitles حاولت إلتقاطه .. لكنني غضبت لأن القليل منه وقع على إبهامي لذا رميته في الجدار هنالك حيث توفي
    Gösterimden sonra kızgınlıkla birden dışarı fırlattım. Open Subtitles لقد رميته من النافذة أثناء نوبة هيسي بعد العرض
    fırlat, fırlat diye bağırdı ve tanrının verdiği tüm güçle zıpkınımı canavara fırlattım. Open Subtitles " لقد صرخ فى " أرميها وبكل القوه التى بداخل قلبى رميتها على الوحش
    O ucuz ötesi Rolex'i anneme fırlattım ve bana bir Patek almasını yoksa Noel için İspanya'ya gideceğimi söyledim. Open Subtitles رَميتُ ذلك الحمارِ الرخيصِ رولكس في الأمّوأخبرتْهاللحُصُولعلي باتيك. أَو أنا كُنْتُ ذاهِباً إلى إسبانيالعيدالميلادِ.
    Bana yulaf lapasını fırlattın. Ve ben de biraz sana fırlattım. Open Subtitles لقد رميت علي القليل من العصيدة عند تناول الفطور, ورميت أنا رداً عليك
    Gerildim ve bir taşı atabildiğim kadar uzağa fırlattım sonra birden kendimi gölün içinde buldum, nefes alamıyordum. Open Subtitles وصلتُ هناكَ ورميتُ واحدةً بأقصى مايمكنني وعندها فجأة ، كنتُ تحت الماء ولم اكن اتنفس
    ,Şişeyi kaptım ve şu büyük İrlandalı piçe fırlattım. Open Subtitles أخذتُ تلك الزجاجة ورميتها بوسط تجمُع هؤلاء الحمقى
    {C:$CBB6C4}Başka kimsenin sahip olamayacağı bir rüyam vardı... {C:$CBB6C4}Ve ihtiyacım olmayan her şeyi bir kenara fırlattım. Open Subtitles حظيت بأحلام لا يمكن لغيري أن يحلم بها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد