"fırsattır" - ترجمة من تركي إلى عربي

• فرصةُ
• هي الفرصة
• هي فرصة

Zamanımızın en büyük düşünürlerinden üçü ile tanışmak için büyük bir fırsattır.
هي فرصةُ للإجتِماع بثلاثة المفكّرين الأعظمِ مِنْ وقتِنا.

Her engel bir fırsattır.
كُلّ عقبة فرصةُ.

Risk ters bir fırsattır.
و الجانب المشرق في الأمر هي الفرصة السانحة

Sayısal teknoloji, meclise hakkında tutkuyla hitap ettiği o ses tellerinin dirilmesi için fırsattır.
التكنولوجيا الرقمية هي الفرصة لإحياء الأوتار الصوتية التي تحدث " سوسا " عنها بشغف للكونجرس

Hayatlarımıza veriler yön veriyor, ve bu verilerin sunumu büyük hikayeler anlatmak için bazı şaşırtıcı arayüzler yapmada bizim için bir fırsattır.
فحياتنا تقودها البيانات، وعرض هذه البيانات هي فرصة لنا لصنع بعض الوسائط الرائعة والتي تحكي قصص عظيمة.

Neyse ki bilimde her paradoks yeni keşifler için bir fırsattır.
لكن لحسن الحظ، وَوَفق المنهج العلمي، فإن كل مفارقة هي فرصة لاكتشافات جديدة.

gerçekte fırsat olduğunu söylüyoruz. Sizin gerçekten minnettar olduğunuz şey fırsattır, size verilen şey değil, çünkü eğer o şey başka bir yerde olsaydı ve sizin ondan zevk almaya fırsatınız olmasaydı, onunla beraber bir şey yapmaya,
هي الفرصة حقا. ما أنت ممتن له في الواقع هي الفرصة، وليس الشيء الممنوح لك، فلو كان هذا الشيء في مكان آخر، ولم تكن لك الفرصة للاستمتاع به، واستعماله، لما كنت ممتنا من أجله.

Belki de bu beklediğimiz fırsattır.
.ربما هذه هي الفرصة التي ننتظرها

Bu bize verilmiş bir fırsattır.
هذه هي الفرصة التي اعطيت لنا

Bu aşamaların her biri, bu teknolojiyle ilgili birşey yapmak için fırsattır; teknolojinin değişmesi için fırsattır.
كل واحدة من تلك هي فرصة لفعل شئ حيالها. وهي فرصة لأن تتغير التكنولوجيا.

Bana göre spor, başka insanların bizi üstün olmaya zorladığı bir fırsattır aslında.
بالنسبة لي الرياضة هي فرصة لنا ليكون هناك بشر آخرون يدفعوننا للتفوق

Her vesileyle bir fırsattır , bu yüzden de bunun için elbise olabilir .
كل مناسبة هي فرصة لإرتداء ملابس جميلة