| Burada fırtına dalgası çoktan başladı bile. | Open Subtitles | إسمع، هناك بالفعل عرام العواصف هنا. |
| fırtına dalgası spagettiden köprüyü dağıtıyor ve yetkililer Melissa'nın sürüklendiğine inanıyor. | Open Subtitles | الآن، عرام العواصف يمحي جسر المعكروتة والسلطات تعتقد أنّه أخذ (ميليسا) بعيدا. |
| Ocağın yanında bulmaları gerekiyordu ama demin tanık olduğumuz gibi, fırtına dalgası onu kuzeye, buzdolabının yanına itti. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} الذي يجب أن يكون قد وضعها بجانب الموقد، لكن عرام العواصف وجب أن يأخذها شمالا، بقرب الثلاجة، كما رأينا ذلك للتو. |
| fırtına dalgası! | Open Subtitles | عرام العواصف. |