Bu kırmızı kap Ruanda'dan, Fabian isimli bir çocuktan geldi. | TED | هذا الكوب الأحمر جاء من راوندا من طفل يدعى فابيان. |
Çünkü günde tek bir kap yemek Fabian'ın hayatını tamamen değiştiriyor. | TED | لأن كوباً من الطعام في اليوم غيّر حياة فابيان تماماً. |
Üniversitesinde Fabian Monrose'nin laboratuvarında yaptıkları ve baktığınızda sezgisel bir şey ama şaşırtıcı türde. | TED | كان هذا مختبر فابيان مونسورس في جامعة كارولينا الشمالية، وما فعلوه كان شيء بديهي بمجرد رؤيته، لكن فيه نوع من المفاجأة. |
Alice Fabian, halk müziğinin bir başka güçlü temsilcisi, tanışmalarından birkaç sene önce 1962'de önemli başarılara imza atmıştı. | Open Subtitles | آلس فابيان كانت شخصية معروفة بالنهضة الشعبية أكتسبت نجاحات عالميّة |
Rezervasyonunuz var Bay Fabian. | Open Subtitles | لدينا حجز باسم السيد فابيون. |
Alice Fabian, halk müziğinin bir başka güçlü temsilcisi, tanışmalarından birkaç sene önce 1962'de önemli başarılara imza atmıştı. | Open Subtitles | آلس فابيان كانت شخصية معروفة بالنهضة الشعبية أكتسبت نجاحات عالميّة |
Doğru. Fabian ormanı tuzaklarla doldurmuş. | Open Subtitles | هذا صحيح فابيان وضع الكثير من الأفخاخ في هذا المكان |
Cuma günü Bay Fabian Eberhat'ın buraya geleceğini haber vermek istedim. | Open Subtitles | كان بسبب ان احيطكم علما بأن يوم الجمعة سيزورنا السيد فابيان ايبرهارت |
Bay Moray, Bay Fabian Eberhart'ın ziyaretine hazırlanmamızı istedi. | Open Subtitles | السيد موراي طلب منّا الاستعداد لزيارة السيد فابيان ابرهارت |
Ama geçen gün Bay Fabian Bayan Channing'e yedeğinin.. | Open Subtitles | ولكن في ذلك اليوم عندما قال السيد "فابيان" للأنسة "تشانينج". |
Beni yasal işlemle mi tehdit ediyorsunuz Bay Fabian? | Open Subtitles | هل تهددني باتخاذ الإجراءات القانونية، يا سيد "فابيان"؟ |
Bay Fabian, masama oturmaz mısınız? | Open Subtitles | سّيد فابيان تفضل بالجلوس في منضدتي؟ |
Fabian Jenkins, Jorma Tikkanen, ya da Mitch Williams isimleri tanıdık geldi mi? | Open Subtitles | هل أسماء فابيان جنكينز، جورما Tikkanen، أو ميتش وليامز عصابة أي أجراس؟ |
Fabian rec merkezine tek anahtar vardı, hangi Lou ondan aldım demektir. | Open Subtitles | فابيان كان يملك المفتاح الوحيد لهذا المركز والذي يعني بأن لز قد اخذه منه... |
Eh, Fabian yerel temiz geldi Delgros 'rüşvet, iş konseyi, ve olanlardan sonra Raul kimse satmak istedi. | Open Subtitles | حسنا فابيان قد برئت ساحته حول قضية الرشوة المتهم بها ديلارغوس من قبل المجلس المحلي وبعد ما حدث لراول لا احد يرغب في بالبيع |
Elias Bauer ve Fabian Schneider. | Open Subtitles | # إيلايس باور # بالإضافةِ إلى # فابيان شنايدر # |
Bunun yanında Fabian Christensen'in arabasının kapısında parmak izine rastlandı. | Open Subtitles | مع ذلك يوجد هناك بصمات على باب سيارة (فابيان كريستن) |
19 kere geçiyor. Bu da Helle ve Fabian'ın mektuplarında vardı. | Open Subtitles | مرة 19 - كان ذلك في رسائل (هيلي) و (فابيان) - |
Fabian, yarın sabah Paris'e gitmeliyim. | Open Subtitles | "فابيان"، يجب أن أذهب إلى باريس صباح الغد. |
vermeme değmeyecekti. Birinci günden itibaren projede yer alanlar, aşağıda solda Fabian Nicieza, X-Men ve Power Rangers yazarı. | TED | لذا من اليوم الاول ، الأشخاص الذين أنخرطو في المشروع هم : ترون في الاسفل على الجهة اليسرى " فابيان نيسيزا " وهو كاتب سلسلة " رجال اكس " و " باور راينجر " |
Fabian stratejisi adını ünlü Romalı General Quintus Fabius Maximus'tan alır. | Open Subtitles | اسم هذه الإستراتيجية مستوحى من الجنرال الروماني (كوينتوس فابيوس مكسيموس) |