Ben, Polonya'daki silah fabrikalarında çalışmaya gönderileceğimizi duydum. | Open Subtitles | سمعت أنهُ سيتم إرسالنا لمصانع الأسلحة في بولندا. |
Kuveyt ve Japonya'daki Tru Blood fabrikalarında iki patlama daha meydana geldi. | Open Subtitles | إنفجاران آخران... لمصانع (الدم الحقيقي) قد وقعا بـ(اليابان) و(الكويت). |
Birçok Meksikalı Detroit'e araba fabrikalarında çalışmak için gelirmiş yani bizler işçi sınıfı ailelerdik, çalışmak bizim cezamızdı. | Open Subtitles | المكسيكيين جائوا لديترويت . ليعملوا في مصانع السيارات لذا كنا من طبقة العمالة ، . أعمال شاقة |
Shima, dünyadaki tekstil fabrikalarında çalışmakta olan 40 milyon işçiden biri. | Open Subtitles | شيما هي واحدة من 40 مليون عامل في مصانع النسيج في العالم. |
Bugün, evlerde, okullarda, şirketlerin fabrikalarında dahi orman yapıyoruz. | TED | نقوم اليوم بإنشاء أحراج في المنازل والمدارس وحتى في المصانع والشركات. |
Giysi fabrikalarında da işçiler sömürülüyor. | Open Subtitles | وتستخدم متاجر الملابس المصانع التي تستغل العمال |
Üretim montaj fabrikalarında merkezileşti. | TED | كان الانتاج مركزياً في مصانع التجميع. |
İnsanlar bu konserve fabrikalarında... ... koku yüzünden bütün gün fabrikada zar zor dayanabiliyordu... ...fakat onların söylemek istediklerini biliyor musunuz? | TED | كان الناس العاملون في مصانع التعليب يكملون يومهم بالكاد هناك بسبب الرائحة. لكن هل تعلمون ماذا كانوا يقولونه عندما يخرجون؟ |
Silah fabrikalarında şarkı söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أغني في مصانع الذخيرة |
Silah fabrikalarında şarkı söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أغني في مصانع الذخيرة |
Sovyet Asya'nın steplerinde, Sibirya'nın yeni fabrikalarında ve madenlerinde modern zamanların en çaresiz üretim çabası doruk noktasına ulaşıyordu. | Open Subtitles | فى مراعى الأستبس بـ ( أسيا ) السوفيتيه وفى المصانع و المناجم ( الجديده بـ ( سيبيريا كان أكثر معارك الأنتاج الميئوس منها فى العصر الحديث على وشك الوصول لذروتها |