19 hava korsanından 15'inin Suudi olduğunun kesinleşmesi tam bir faciaydı. | Open Subtitles | عندما اتضح لنا أنه 15 من 19 كانوا سعوديين كانت تلك كارثة كارثة كبيرة |
Aslına bakarsan benim ilk görevim tamamiyle faciaydı. | Open Subtitles | هذا لا يهم حقاً أول مهمة ميدانية لي كانت كارثة تامة |
Evet, büyük bir faciaydı ve yanılmıştım. | Open Subtitles | نعم لقد كانت تلك كارثة وكنت مخطئة |
Buraya kadar olanlar tam anlamıyla faciaydı. | Open Subtitles | . ولغاية الآن، هو عبارة عن كارثة تامّة |
Haklısın. Bu gece gerçekten faciaydı. Sen de kesinlikle alkoliğin birisin. | Open Subtitles | إنّك محقّ، الليلة كانت كارثيّة بمعنى الكلمة، وإنّك قطعًا مدمن خمر. |
Marcus, kalabalık bir restaurantın ortasında 'ilişki' diye bağırmadan önce bile tam bir faciaydı. | Open Subtitles | أعني أنها كانت كارثة حتى قبل أن ينطق "ماركوس" بكلمة "جماع" في وسط مطعم مليء بالناس |
Biliyorum bir faciaydı, ama o... | Open Subtitles | أعلم أنها كارثة لكنها |
Ama bu tam bir faciaydı. | Open Subtitles | ربما لكن هذه كارثة حقيقية |
- Evet, çıkmıştık. Tam bir faciaydı. | Open Subtitles | نعم فعلنا , ولكنها كانت كارثة |
Tam bir faciaydı. | Open Subtitles | حسنًا، كانت تلك كارثة |
Tam bir faciaydı. | Open Subtitles | حسناً، كانت هذه كارثة |
Ne faciaydı ama. | Open Subtitles | يا لها من كارثة. |
Tek kelimeyle faciaydı. | Open Subtitles | اعني هذه كانت كارثة حقيقية |
Bu yemek su katılmamış bir faciaydı. | Open Subtitles | هذه الوجبة كانت كارثة ساحقة! |
- Bu bir faciaydı. | Open Subtitles | - لقد كانت كارثة |
Bu, bu bir faciaydı. | Open Subtitles | هذا كان كارثة |
- Edelweiss'ta olanlar bir faciaydı. | Open Subtitles | ما حدث في (إيدلفيس) كان كارثة |