Bilgi sahibi olanlar Fairview polis merkezi ile bağlantı kursun. | Open Subtitles | اي احد لديه معلومات فليتصل من فضلك بقسم شرطة فيرفيو |
Fairview detektif polisi, vurup kaçan bir araba tarafından öldürüldü, değil mi? | Open Subtitles | محقق بأوسمة في فيرفيو قتل في حادث صدم و هرب أليس كذلك؟ |
Fairview'da işleri böyle yaparız, değil mi? | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي تتم بها الأشياء في فيرفيو,اليس كذلك؟ |
Fairview'dan gelen haberlere göre bir arabalı sinema yıkılmış. | Open Subtitles | التقارير التى وصلت من فيرفيو تؤكد أن سينما السيارات قد دمرت |
Kim ? Mary Alice Young. Fairview'deki kapı komşum. | Open Subtitles | (ماري أليس يانج) (تعيش في المبنى المجاور لي بـ(فايرفيو |
Son savaş, Fairview mahkemesinde gerçekleşmek üzereydi. | Open Subtitles | المعركة النهاية كانت على وشك أن تحدث في دار عدل مقاطعة فيرفيو |
Fairview A.A. üyeleri her toplantıyı bir duayla bitirirdi. | Open Subtitles | أعضاء فصل فيرفيو في مكافحة الأدمان ينهون كل أجتماع بالصلاة |
Owen şu an babasının Fairview'daki evinde yalnız yaşıyor. | Open Subtitles | أوين يعيش الآن وحيدا في منزل والده في فيرفيو |
Bu yüzden Fairview Hastanesi organ nakli koordinatörü Craig Lynwood'u bu söylentileri gidermesi için davet ettim. | Open Subtitles | عن التبرع بالكلى لذلك دعيت كريغ لينوود منسق عمليات الزرع في مشفى فيرفيو لتبديد هذه الأفكار المسبقة |
Dedektif Vance, Fairview Polis Departmanı 911'den bir çağrı aldık, 2 kız hakkında. | Open Subtitles | المحقق فانس, قسم شرطة فيرفيو تلقينا اتصال طوارئ من فتاتين |
Dedektif Charles Vance dün gece Fairview meydanında bir vur-kaç olayında öldürüldü. | Open Subtitles | المحقق تشارلس فانس قتل ليلة البارحة في ميدان فيرفيو ضحية صدم و هروب بالسيارة |
Fairview Polis Dedektifi Chuck Vance'ı bir vur-kaç kazasında kaybettik. | Open Subtitles | محقق شرطة فيرفيو تشاك فانس قد مات بعد حادث صدم و هرب بالسيارة |
Yani Bayan Stone'un 'unutkan sürtük' teorisi ile onu Fairview'de herhangi bir erkekle ilişkilendirebilirsiniz. | Open Subtitles | اذا وفقا لنظرية الانسة ستون الخليعة الخرفانة يمكنك ان تربطي موكلتي بأي رجل بـ فيرفيو |
Ama Fairview'de ki tüm adamların sanığın tişörtünde parmak izi yok ama Bay Sanchez'in var. | Open Subtitles | حسنا ليس أي رجل بـ فيرفيو انتهى الأمر به بوجود بصمات المدعى عليها على قميصه لكن السيد سانشيز كان كذلك |
Yani Fairview'de sen ve ben baş başa kalabileceğiz. | Open Subtitles | مما يعني أنه انا و انت ستكون فيرفيو كلها لنا |
Fairview doğum merkezinde, değişen vücudun büyüsü hakkındaki tartışmaları duymayı... umduğunuz belli sohbetler vardır. | Open Subtitles | في مركز فيرفيو للولادة هناك محادثات متوقع ان تسمعها المناقشات عن سحر تغير الجسد |
Ayrıca Tom'la ayrıldığınızı duyduğumda, seni Fairview'e bağlayan bir şeyin olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | و عندما سمعت أنك انفصلت عن توم فكرت أنه لا يوجد ما يربطك بـ فيرفيو |
Fairview İlçe Hapishanesi sakinleri salı günlerini iple çekiyorlardı. | Open Subtitles | "معتقلي سجن مقاطعة "فيرفيو يترقبون دائماً يوم الثلاثاء |
Fairview ilçe hapishanesi müdür yardımcısıyım. | Open Subtitles | أنا الحارس المساعد " في سجن مقاطعة " فيرفيو |
Umarım, Fairview'de mutlu olursunuz. | Open Subtitles | أتمنى أن تستمتعا حقاً بإقامتكما هنا في (فايرفيو) |
Bu sırada Fairview County hapishanesinde, Maisy Gibbons ziyaretçisi olduğu için sevinmişti. | Open Subtitles | (في نفس الوقت في سجن مقاطعة (فايرفيو سعدت (مايزي جيبونز) بمعرفة أن لديها زائر |
Satışlarına bakarak, ...bunların Fairview için çok kasvetli olduğunu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | من خلال قلة البيع بدات اظن انها مبالغ بها بالنسبة لفيرفيو |
Edward Sibley, Fairview kasabasının sevilen kurucusuydu. | Open Subtitles | إيداورد سبلي) كان من الشخص المحبوب) " الذي أسس مدينة " فارفيو |