Merkez bankası aslında para vererek bir devlet ekonomisini beslemez, parayı devlete faizli borç olarak verir. | Open Subtitles | المصرف المركزي لا يُجهّزُ ببساطة أي إقتصاد حكومةِ بالمالِ، يُقرضُه إليهم في الإهتمامِ. |
Merkez bankası, ürettiği her bir doları faizli borç olarak verir. | Open Subtitles | ل، كُلّ دولار وحيد أنتجَ بالمصرفِ المركزيِ مُقرَضُ في الإهتمامِ. |
tabi bu para da piyasaya faizli borç olarak verilir, o da daha fazla borç yaratır! | Open Subtitles | الذي تباعاً، منذ ذلك المالِ الجديدِ مُقرَضُ خارج في الإهتمامِ أيضاً يَخْلقُ لدرجة أكبر دينُ. |
Merkez bankası, ürettiği her bir doları faizli borç olarak verir. | Open Subtitles | يـُـقرض كُلّ دولار تم صكّه في المصرفِ المركزيِ بفائدةٍ |
tabi bu para da piyasaya faizli borç olarak verilir, o da daha fazla borç yaratır! | Open Subtitles | و تباعاً، بإعتبار أن ذلك المالِ الجديدِ يُقرَضُ بفائدةٍ أيضاً فإن ذلك يَخلقُ المزيد من الــد َّينِ! ّ |
Amerika'ya mal olan ve tabi ki faizli borç olarak | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر الحرب كلّفتْ حول 30 بليون دولار لأمريكا. الذي أغلبه إستعيرَ مِنْه المصرف الإحتياطي الفدرالي في الإهتمامِ |
Hükümete tüm para birimini faizli borç olarak veren özel bir bankadır, ve bu ülkenin Amerikan İhtilali'nde bağımsızlığını ilan ederek kaçtığı sahtekar merkez bankası modeliyle tamamen aynıdır. | Open Subtitles | ،إنه بنك خاص, يُقرضُ - بفائدةٍ - كُلّ النقد إلى الحكومةِ |