Fakat eğer yanılıyorsam... Onu her zaman seni öldürmesi için getirebilirim. | Open Subtitles | لكن إن كنتُ مُخطئًا، أستطيعُ دائمًا أن أجعله يُطلق عليكَ الرّصاص. |
Fakat eğer bu bir mızraktan gelse, o zaman sığırın cesaretini ölçmek için kullanılmazdı, bu durumda arenada ne arıyordu? | Open Subtitles | لكن إن كانت من رمح فهي لم تستعمل لاختبار شجاعة الثور إذاً ماذا تفعل في الحلبة ؟ |
- Fakat eğer korkuyorsan... - Ben o adamlardan korkmuyorum. | Open Subtitles | لكن إذا أنت خائف أنا لم أخاف من هذة الأشخاص. |
Fakat eğer dünyadaki en tehlikeli yerlerin haritasına bakacak olursanız garip bir şey göreceksiniz. | TED | لكن إذا ألقيت نظرة على خريطة الأماكن الأكثر عنفًا في العالم، ستجد شيئًا غريبًا. |
Fakat eğer sıradan, genel gerçekliklerden biri ise bunun için başka bir açıklama yok. | TED | لكن لو كان مجرد واحد من تلك الحقائق العامة العشوائية، ليس هناك تفسير آخر له. |
Durumun tatsızlığı sürmektedir, Fakat eğer savaş gelirse, aydınlığın güçleri birleşip birlik oluşturacaklar. | Open Subtitles | الموقف مازال غامضا ولكن, لو جاءت الحرب فسوف تتحد قوة الضياء لتصبح واحدة |
Fakat eğer o beyinler ilk evrildiğinden buyana çok az değiştiyse, bizi Rift Vadi'sinden alıp yıldızlar arasında yaşamaya çıkaran şey neydi? | Open Subtitles | ولكن إذا كانت تلك العقول لا تكاد تكون تغيرت منذ أن تطورت أولا، ما الذي أخذنا من الوادي المتصدع للعيش بين النجوم؟ |
Yumuşak çarpışmalarda parçalanmazlar Fakat eğer itiş çok güçlüyse asla büyümezler. | TED | لا تتجزء هذه المجموعات عندما تخف قوة الارتطام، ولكن إن كان الارتطام قويًا، فلن تنمو بتاتًا. |
Fakat eğer kızımı ayartacaksan, en azından giyinme odamın kapısını kapama inceliğini ve kibarlığını göster. | Open Subtitles | لكن إن كنت تستميل ابنتي على الأقل ليكن لديك اللباقة والاحترام لإغلاق باب غرفة ملابسي |
Fakat eğer uzlaşma olamazsa, o zaman bir çıkmazdayız demektir. | Open Subtitles | لكن إن لم يمكننا الوصول الى ترتيبات فإننا الآن فى مأزق |
Fakat eğer beni okulun web sitesine kıçımın üzerine düşerken koyarsan... okul değiştirsen çok iyi olur. | Open Subtitles | لكن إن وضعتي صورتي و أنا أسقط على موقع المدرسة، من الأفضل لكِ أن تنتقلي لمدرسة أخرى. |
Fakat eğer senin için bunu yaparsam, diğer eşler için de yapmam gerekir. | Open Subtitles | لكن إن فعلتها لكِ يجب عندها أن أفعلها لبقية الزوجات |
Fakat eğer Lupus ise, interferon durumunu daha da kötüleştirebilir. | Open Subtitles | لكن إن كان الذئبة سيزيد الإنترفيرون من سوء الأمر |
Kesinlikle bunu bazı aylar üst üste yapıyorsunuzdur. Fakat eğer davranışlarınızı değiştirmezseniz, er ya da geç, büyük bir problemin içine gireceksinizdir. | TED | بالتأكيد، يمكن أن تفعل هذا لبعض الأشهر المتتالية، لكن إذا لم تغير سلوكك، فعاجلًا أم آجلًا، ستقع في مشاكل كبيرة. |
Fakat eğer Bay Owen haklı ise her biriniz birer katilsiniz. | Open Subtitles | .. لكن إذا كان مستر أوين محقا .. فإن كل واحد فيكم يعتبر قاتل |
Fakat eğer kazanırsaki, ve bu herif kazanabilir, seni iyi arkadaş olarak düşünebileceğinden emin olabilirsin. | Open Subtitles | لكن إذا فاز و هذا الديك الرومى بالفعل قوى فكن واثقا أنك ستعيد تفكيرك فيه كصديق جيد |
Fakat eğer ben iğneyi sıvının içine iyice batırırsam, ne görürsün? | Open Subtitles | لكن إذا أغمسنا الأبرة في السائل ماذا سوف ترون؟ |
Fakat eğer bu işin işinden çıkarsam, yapacak başka planlarım olabilir. | Open Subtitles | لكن لو أنا عبرُت هذا، لَرُبَّما سيكون عِنْدي خططُ أخرى. |
Fakat eğer kayıp idiyse, eminim onu yanlışlıkla çıkarıp atmışsındır, Rose. | Open Subtitles | لكن لو كانت مفقودة لابد أنك رميتها بالخطأ |
Başka ne kanıtlayabilirler bilmiyorum, Fakat eğer jüri, Hammond'u kendini savunmak için öldürmediğin sonucuna varırsa... | Open Subtitles | ولا اعرف ما قد يثبتوه ايضا, ولكن, لو وصل المحلفون الى الأستنتاج بأنك لم تقتلى هاموند دفاعا عن النفس |
Fakat eğer öyleyse, kedilerimizin gözünde biz kimiz? | TED | ولكن إذا كان الأمر كذلك بالنسبة لها، من نكون نحن؟ |
Fakat eğer gerekiyorsa öğrencileriniz bu ön adımları beraber geliştirebilirler. | TED | ولكن إن أردت، فإن طلابك يمكنهم بناء هذه الخطوات الجزئية سويًا. |
Fakat eğer bir suç işlenmişse, adaletin yerini bulması gerektiğinde hemfikirsinizdir. | Open Subtitles | ولكن اذا ارتكبت جريمة ,فانك لابد ان توافق ان تأخذ العدالة مجراها |
Fakat eğer geçmişe çok sıkı tutunursak gelecek hiç gelmeyebilir. | Open Subtitles | لكن اذا تمسكنا بالماضي بشدة عندها لن يأتي المستقبل أبداً |
Fakat eğer ben haklı çıkarsam, ona güvenmediğim için kendimden nefret edeceğim. | Open Subtitles | و إن كنت أنا محقاً سأكره نفسي لعدم ثقتي بها |
Fakat eğer kaybederlerse, fermuarı çekeriz. | Open Subtitles | لأنهم يريدون الحصول دائماً على نصيحتنا |