Fakat hayat ve canlılık için hepsi gerekli değil. Sadece küçük bir kısmı, sadece bunlar. | TED | لكن الحياة كما نعلمها لا تحتاج إلى كل هذا، فقط مجموعة أصغر منهم. |
Boşver. İncelik hiç benim olayım olmamıştır, Fakat hayat utanç duymak için çok kısa, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | تجاهلي ذلك، اللباقة لم تكن طبعي الأول لكن الحياة قصيرة للشعور بالحرج، صحيح؟ |
Boşver. İncelik hiç benim olayım olmamıştır, Fakat hayat utanç duymak için çok kısa, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | تجاهلي ذلك، اللباقة لم تكن طبعي الأول لكن الحياة قصيرة للشعور بالحرج، صحيح؟ |
Profesör, seni Moskova'ya gidince çözmek istiyor Fakat hayat onu bekleyecek kadar uzun değil. | Open Subtitles | يريد البروفسور إذابتك في موسكو لكن.. الحياة قصيرة جداً على الانتظار.. |
Çekip Avustralya'ya gittim, Fakat hayat orada da pek iç açıcı değildi. | Open Subtitles | ...ذهبتُ إلى أستراليا, لكن الحياة ليست وردية هناك أيضاً |
'Bu hoş ve çarpıcı bir son.' 'Fakat hayat böyle işlemiyor, hem olması gereken başka şeyler var... | Open Subtitles | "هذه نهاية مثيرة جميلة لكن الحياة لا تسير مثل تلك" "وهنالك أمور أخرى يجب أن تحدث" |
Fakat hayat değişiyor. Bu konu da hiçbir kuşku yok. | Open Subtitles | لكن الحياة تتغير , هذا أمر مفروغ منه. |
Fakat hayat gerçektir, Marty. Ve ben kıçıma tekmeyi yedim. | Open Subtitles | لكن الحياة حقيقة مارتي هكذا خسرت طرفي |
Fakat hayat birdenbire karmaşık hale geldi. | Open Subtitles | لكن الحياة غدت معقدة فجأة |