ويكيبيديا

    "fakat sadece" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لكن فقط
        
    • ولكن فقط
        
    Fakat, sadece TV senin bir bok olduğunu düşünüyor diye, seni öyle yapmaz. Open Subtitles لكن فقط لأن في التلفزيون يقولون عنك أشياء فتبدأبتصديقها
    Size katılacağız aslında, Fakat sadece bir bardak. Open Subtitles سَنَلتحقُ بكم، في الحقيقة لكن فقط شراب واحد
    Aslında, son zamanlarda beni oldukça rahatsız eden bir şey Fakat sadece dün bunun hakkında konuşma... ihtiyacı hissettim. Open Subtitles لكن فقط في البارحة شعرت بحاجتي للحديث عنه
    Fakat sadece bütün insanların ruhunda hayat bulan olağan kötülüğü. Open Subtitles ولكن فقط الظلام العادي الذي يعيش في أرواح كل الرجال
    Sana paranı geri vereceğimi söyledim. Fakat sadece 20.000. Open Subtitles انا اقسم لك اني سوف اعيد لك نقودك ولكن فقط الـ 20 الف دولار
    Gidip lezzetli şeyler yemek istiyorum! Fakat sadece Şef gidebilir! Open Subtitles أريد أن أذهب لآكل طعاما لذيذا لكن فقط الشيخ هو من يذهب
    Fakat sadece bir adam yaptığı bütün hataları affettirmek için bir iyilik yapıyor diye bütün dünyanın onu affetmesini bekleyemeyiz. Open Subtitles لكن فقط لأن الرجل قرر ان يصحح جميع اخطائه في يوم واحد هذا لا يعني انَّ بقية الناس
    Evi istiyorum, Sean... Fakat sadece sen içinde olacaksan. Open Subtitles أُريدُ البيتَ، شون... لكن فقط إذا أنت ما زِلتَ فيه.
    Bunu duyduğuma sevindim. Bocelli de iyidir, Fakat sadece tek gecelik ilişkiler için. Open Subtitles يسرني سماع هذا. "بوتشيللي" جيد أيضاً و لكن فقط للعلاقات التافهة التي تدوم لليلة واحدة
    Fakat sadece evlilik seremonisi tamamlanırsa. Open Subtitles لكن فقط ان كان حفل الزواج كاملاً
    Tamam, yapacağım, Fakat sadece çoktan giyinik olduğum için. Open Subtitles حسناً , سأقوم بفعلها لكن فقط لأنني جاهزٌ مسبقاً "هل أنت مستعد ل"ماراثون الجعة الخاص بالعيد ميلاد؟
    Fakat sadece ben tekrar ayaklarım üzerinde durana kadar. Open Subtitles لكن فقط حتى اعود على قدمي مجددا
    Fakat sadece nasıl organize olduklarını öğrenmek içindi. Open Subtitles و لكن فقط لمعرفة كيفية تنظيمهم
    Çocuk oyuncağı Fakat sadece 3 tane. Open Subtitles الاهداف بسيطة جدا . لكن فقط ثلاثة
    Bir ilişkiden daha fazlası var Fakat sadece sen hazırsan. Open Subtitles ثمّة أكثر من نوع واحد من العلاقات... و لكن فقط إذا كنتِ مستعدّة
    Fakat sadece orada dağlarda olur. Buraya asla gelmez. Open Subtitles لكن فقط أعلى الجبال ليس هنا
    Fakat sadece kurtçuk gibi yanından geçerse. Open Subtitles ولكن فقط إذا كان يتحرك على جانبها، مثل الدودة.
    Hemen evlenmedik bu arada Fakat sadece çalışmasıyla çok meşgul olduğundan. Open Subtitles نحن لم نتزوج على الفور، ولكن فقط لأنّه كان مشغولاً للغاية بعمله.
    muhtemelen.Fakat sadece acil durumlarda bunun gibi durumlar mesela. Open Subtitles من المحـتمل، ولكن فقط في الظروف الطـارئة. مـثل هـذا الظرف!
    Fakat sadece Korkunç Öğretmene gitmekten vazgeçersen. Open Subtitles ولكن فقط إن رفضت مقابلة المدرس الفظيع
    Fakat sadece son 120 yılda, insanlar bundan daha fazla ve daha fazla yararlanmayı, ya da, bu biyolojik kontrol olgusunu, ya da aslında doğal kontrol olgusunu, kendi yararlarına nasıl kullanacaklarını öğrenmeye başladılar. TED ولكن فقط خلال الـ 120 سنة الماضية قد بدأ الناس, أو أكثر دقة,لقد عرفوا كيفية استغلالها او استعمال, ظاهرة المكافحة البيولوجية, او بالاحرى, ظاهرة المكافحة الطبيعية, لما فيه من من احتياجاتهم ومنفعتهم الخاصة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد