Fakat sorun şu ki çok fazla insan yasam-iş dengesi hakkında saçmalıyor. | TED | لكن المشكلة هي الكثير من الناس تحدثوا هراء عن التوازن بين العمل والحياة. |
Mantıklı duruyor fakat, sorun şu ki bu öyle konum bilgisiyle bitmeyecek bu kişisel sınırlara kadar inecektir. | TED | هذا أمر منطقي, لكن المشكلة هي ان النظام لن يتوقف عند معلومات الموقع و انما يبدأ بالبحث في معلومات الأفراد |
Fakat sorun şu ki, bir şeyi anladığın anda, daha çok soru ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | لكن المشكلة هي، اللحظة التي تفهم فيها شيئاً ما، تبرز المزيد من التساؤلات. |
Faydalı Fakat sorun hep aynı kişileri görmende. | TED | إنه فعال، ولكن المشكلة أنك ترى نفس الاشخاص |
Fakat sorun şu ki, bu fikir diğer insanlar için standart olduğumuzu varsayar, fakat değilizdir. | TED | ولكن المشكلة في ذلك أنه يفترض أنّنا المقياس للأخرين، وذلك ليس بصحيح. |
Evet, Fakat sorun şu ki geçmişi düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | أجل، ولكن المشكلة أنني أفكر باستمرار في الماضي |
Fakat sorun şu ki her ne kadar herkes askerleri sevse de onları daha fazla haberlerde izlemek istemiyorlar. | Open Subtitles | لكن المشكلة هي، على قدر ما يحب كل شخص القوات فإنهم لا يريدون أن يشاهدوهم على نشرات الأخبار بعد الآن |
Fakat sorun şu ki, bu tür şeyler sürekli olmakta ve bu sadece gazetelerde okuduğunuz haberleri etkilemiyor ayrıca raflarda gördüğünüz ürünleri de etkiliyor. | TED | و لكن المشكلة ان هذا النوع من الاخبار يحدث كثيرا ويؤثر ليس فقط على الاخبار التي نقرأها في الصحف و لكن على منتجات نراها على رفوف المتاجر |
Ve böylece uzun yıllar denediler, Fakat sorun şuydu ki kimyasal olarak onları birleştirmek mümkün değildi. | Open Subtitles | وهكذا فقد حاولوا لسنين عدة لكن المشكلة كانت كيميائيا" بأنك لا تستطيع دمجهم مع بعض |
Fakat sorun şu ki güveneceğim bir muhafız yok. | Open Subtitles | لكن المشكلة انه ليس لدي حراس اثق بهم |
Fakat sorun küresel. | TED | لكن المشكلة هي العالمية. |
Fakat sorun yargıç öğlen mahkemede oluyor. Beni dinliyor musun? | Open Subtitles | ولكن المشكلة أنه سيمتثل أمام القاضي عند الظهيرة هل تنصت لي؟ |
Fakat sorun şu ki, benim için en güvenli yer Toothless'ın üstü. | Open Subtitles | ولكن المشكلة هي ، الأكثر أمانا بالنسبة لي وجود تــوثــلس معي |
dediler. Fakat sorun burada: İngiliz hukuku, söylediğimin doğruluğunu ispatlama görevini bana yüklüyor. ABD'de ve birçok başka ülkede ise Irving'in söylediklerimin yanlış olduğunu ispatlaması gerekecekti. | TED | ولكن المشكلة تكمن هنا: وضع القانون البريطاني عبء الإثبات عليّ أنا لأثبت حقيقة ما قلت، على نقيض ما كان ليجري الأمر في الولايات المتحدة وفي العديد من البلاد الأخرى: عليه هو أن يثبت الباطل. |
Fakat sorun sadece anti-madde dünyasından gerçekliğe gelmek değil. | Open Subtitles | ...ولكن المشكلة ليست فقط فى الخروج ...من العالم غير المادى للواقع |