ويكيبيديا

    "fakir bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فقير
        
    • فقيرة
        
    • فقيراً في
        
    İsmi sorulacak kadar bile değeri olmayan fakir bir adamım, bayım. Open Subtitles مجرد رجل فقير لا يضايق نفسه بالسؤال عن الأسماء يا سيدي
    Bu olamaz. fakir bir adamın parasını son kuruşuna kadar almak... Open Subtitles هذا لا يمكن ان تأخذ حتى اخر قرش من رجل فقير
    fakir bir ülkeden geliyor, ...ama orada iyi bir eğitim almış. Open Subtitles لقد أتت من بلد فقير لكنها حصلت على تعليم جيد هناك
    genç bir lise öğrencisi oturuyordu ve gerçekten fakir bir aileden gelmişti. TED طالبة فى المدرسة الثانوية، في سن المراهقة جاءت من أسرة فقيرة حقا
    Her şeyden öte ben sadece çocuklarıyla_BAR_kutsanmış, fakir bir ailede doğdum. Open Subtitles على كل حال، فأنا ولدت لعائلة فقيرة لم ترزق سوى بالأبناء
    Savaş zamanı Yugoslavya'da büyümüş fakir bir adamın. Open Subtitles نشا فقيراً في يوغوسلافيا الممزقة بالحروب
    fakir bir hisse ortağı olan Charley Williams büyük bir röportajın pek de konusu olamaz ama Charley 22 yaşına kadar kölelik yapmıştı. TED شارلي ويليامز وهو فلاح فقير لم يقع استجوابه أبدا لحضول مقابلة مهمة، إلا أن شارلي كان عبدا إلى غاية بلوغه سن الثانية والعشرين.
    Ve bilirsiniz, bu adam çok fakir bir çayhane çalışanı, toplumun en alt basamaklarında. TED وهو عامل فقير في محل بيع الشاي كما ترون، ومن أفقر طبقات المجتمع.
    Kendisi Guatemala'da çok fakir bir çevrede yaşayan harika, genç bir kız. TED هي فتاة رائعة تعيش في مجتمع فقير في غواتيمالا.
    fakir bir ülkede yaşayan orta sınıf bir çocuktum ben. TED كنت طفلة أنتمي إلى الطبقة المتوسطة التي تعيشُ في بلدٍ فقير.
    Demek istediğim, Haiti'nin niçin fakir bir ulus olduğunun 100 tane açıklaması olabilir. fakat bu sefaleti görmenin özrü gibi bir şey olamaz. TED أعني ، قد تكون هناك 100 تفسير لماذا هايتي هي بلد فقير كما هو عليه، ولكن لا يوجد عذر لرؤية هذا النوع من القذارة.
    "Caliph şehrinde fakir bir terziydim" Open Subtitles كنت أعيش كخياط فقير الحال, في مدينة الخليفة العظيم
    fakir bir kişiye zengin biriyle evlendiği için... ..demokrat denilmedi hiç. Open Subtitles لا يوحد فقير يسمى ديمقراطيا بزواجه من احد غني
    fakir bir keşiş gibi burada kalıp, ruhani bir sadelik içinde olmak, beni, sana daha da yaklaştıracak bir yol mu? Open Subtitles أن أبقى هنا كرهبان فقير تتخللني بساطة الروح، وهل هو الطريق لجعلي قريبًا منك؟
    Vallahi fakir bir Meksikalıyım. Kuala Lumpur bakiresi adına! Open Subtitles أقسم لك أنني مكسيكي فقير أقسم بعذراء كوالالامبور
    Binlerce genç insan kandırılarak... binlerce kilometre uzaktaki bir ülkede, şanlı bir direniş tarihi olan... bin yıldır kendi bağımsızlığı için mücadele eden... fakir bir çiftçi halkla savaşmaya gönderildi. Open Subtitles خدعوهم ليذهبوا 13000 ميل لشن حرب ضد شعب فقير مسالم يملك تاريخ مثير للفخر من المقاومة
    Ondan yirmi yaş büyük, fakir bir çiftçiydim. Open Subtitles و كنت مجرد مزارع فقير أكبر منها بعشرين عاماً
    Ben çok fakir bir aileden geliyorum. Sanırım bunu bilmelisin. Open Subtitles نشأت في عائلة فقيرة جداً أظن أنه يجب أن تعرف
    Ailem, Nijerya’nın güneydoğusundaki Mbaise’deki fakir bir aileden geliyor. TED تنحدرُ خلفية والديّ من أسرة فقيرة في مبيس في جنوب شرق نيجيريا.
    Sırf insanlar bana baktığında, çok şişman, çok kahve tenli, çok fakir bir Latin görmesinler diye. TED كل ذلك كان لكي ينظر الناس لي ولا يروا فتاة لاتينية سمينة أكثر من اللازم، سمراء أكثر من اللازم، فقيرة أكثر من اللازم.
    Brooklyn sokaklarında fakir bir çocukluk geçirirken Vincent bir çocuğun bilmemesi gereken her şeyi öğrendi. Open Subtitles ترعرع فقيراً في شوارع (بروكلين)، تعلم (فينست) جميع الأشياء : التي لا يجب على الصغار معرفتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد