Buraya evim diyen diğer bok parçalarından hiçbir farkın yok. | Open Subtitles | حسناً، أنت لا تختلف عن هؤلاء السفلة الذين يظنون أن هذا بيتهم |
Beni nasıl zorladığını görüyorsun. Bizi köle haline getiren insanlardan farkın yok. | Open Subtitles | شاهدى كيف تُجبرنى إنها لا تختلف عن البشر الذين أستعبدونا |
Biliyor musun Billy... bana kalırsa... burayı yapan insanlardan bir farkın yok. | Open Subtitles | أتعرف يا بيلى ؟ بقدر ما يهمنى الأمر لست أفضل من من بنى هذا المكان |
O pislik savaş lordlarında farkın yok. | Open Subtitles | أنت لست أفضل من أؤلئك القادة الحثالة |
Türk ve Yahudi kâfirlerinden hiçbir farkın yok. | Open Subtitles | انت لست افضل من الكفرة او الاتراك او اليهود |
Sen iyi ve hassas bir kızsın. Big Momma'dan farkın yok. | Open Subtitles | أنتِ فتاة حسّاسة للغاية لا تختلفين عن "الجدّة الكبيرة" |
Kardeşinden farkın yok senin! | Open Subtitles | لا فرق بينك وبين شقيقتك |
Şu an bile yeni doğmuş bebekten farkın yok, mızıldıyor ve kan içinde, hemşirenin ellerinde bilinçsizliğe doğru emekliyor. | Open Subtitles | يسرق من قوّتك الهائلة بمرور كلّ ثانية حتّى الآن لست سوى طفل رضيع، يتأوّه وينزف |
Son zamanlarda kırık bir plaktan farkın yok. | Open Subtitles | مثلك مثل اسطوانة كُسِرت مؤخرا ، ألا ترى هذا ؟ |
O sadece sana engel oluyor. Hapishanedeki bir seri katilden farkın yok. | Open Subtitles | هذا مجرد شئ يعوقك أنت مثل السفاح في السجن |
Kemikleri yalayıp fırlatan şu canavardan bir farkın yok. | Open Subtitles | انت لا تختلف عن ...ذلك الوحش الذي يمتص العظام التي ترمى اليه |
Bu gerçeği öğrenmeden önceki halinden farkın yok unutma. | Open Subtitles | أنت لا تختلف عنك قبل أن تعرف الحقيقة |
Benden hiç farkın yok! | Open Subtitles | أنك لست أفضل منى |
Bir köleden hiçbir farkın yok. | Open Subtitles | لقد أصبحت لست أفضل من العبد |
Şu kadın ve çiceğinden farkın yok. | Open Subtitles | انت لست افضل منها بزهورها تلك! |
Bizden hiç farkın yok. | Open Subtitles | أنت لا تختلفين عنا |
O halde Rossler'dan bir farkın yok. | Open Subtitles | (إذاً لا فرق بينك وبين (روسلر |
Muhbirden farkın yok kahrolası. Grupta gevezelik et sen. | Open Subtitles | لست سوى حثالة ، أفسدت المجموعة بلسانك القذر |
Metellus'tan farkın yok. | Open Subtitles | مثلك مثل (ميتاليس) |
Şu kaçık Ahab'tan (Moby Dick) farkın yok ve bu adam da senin beyaz balinan. | Open Subtitles | أَعني، أنت مثل معتوه أقسم بالله، هذه الاخبار جائت الي |
Küçük bir çocuktan farkın yok senin. | Open Subtitles | أنت نكرةٌ ولست إلاّ طفل. |
Senin de arka odayı kiralayan o ucubelerden bir farkın yok. | Open Subtitles | انت لست مختلف عن اولائك الذين يقضون وقته بغرفتى الخلفية |
Hadi, yap şunu. Benden hiç farkın yok. | Open Subtitles | هيّا ، إفعليها أنتي لست مختلفة عني |
Ve senin de bir farkın yok. | Open Subtitles | وأنتِ لستِ أفضل منه. |
Senin de bir farkın yok. Sen de beni küçük görüyorsun değil mi? | Open Subtitles | ، أنت لاتختلف تنظر بإستصغار لي أيضاً ،أليس كذلك ؟ |