Hepimiz, internetin, zaman kadar mekân algısını da daralttığının farkındayız. | TED | وكلنا نعلم أن الإنترنت قد تقلصت مساحة فضلا عن الوقت. |
Sizi dışladığımızın farkındayız ve alışveriş merkezindeki ininizi de yok ettiğimiz için üzgünüz. | Open Subtitles | نعلم أننا دعوناكم جميعاً بالشاذين ونحن آسفون على حرق على المتجر في المول |
İkimizde Romeo Juliet aşkımızın sorun olacağının farkındayız ama birbirimizin yeteneğine duyduğumuz derin saygı üstesinden gelmemize yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | نحن ندرك أنه لدينا رومانسية روميو وجولييت وسوف يكون تحدي ولكن إحترامنا العميق لموهبة بعضنا البعض سوف يجعلنا نتخطاها |
Birleşik Devletler'de, firmaların tüzel kişiler olduğu gerçeğinin farkındayız. | TED | في الولايات المتحدة، نحن ندرك حقيقة أن الشركات هي الشخصيات الاعتبارية. |
Sanırım hepimiz dünyanın problemlerle dolu olduğunun farkındayız. | TED | أعتقد أننا جميعاً مدركون بأن العالم اليوم مليئ بالمشاكل. |
-Şimdiye kadar hiç sigortalanmadı.Paha biçilmezdir o! -Evet,farkındayız efendim. | Open Subtitles | لم يؤمن علية ابدأ , انه لا يقدر بثمن نعم , نحن مدركين لهذا يا سيدى |
Kütüphaneler olarak, bu fikirler bizim için çok önemli çünkü daha iyi bir dünya için sahip oldukları gücün farkındayız. | TED | وهذه المثل العليا مهمة فعلًا بالنسبة لنا كالمكتبات، لأننا نعلم القوة التي لديها لبناء عالم أفضل. |
Veri ve teknoloji kullanımımız sayesinde bu modelin akıllıca olduğunun da farkındayız. | TED | نعلم أنه ذكي، بفضل استخدام المعلومات والتكنولوجيا. |
Desteklenebilir ve sistematik olduğunun da farkındayız çünkü halkla uyum içinde çalışıyoruz hatta programa onlar yön veriyor. | TED | نعلم أنه نموذج مستدام ومنهجي، لأننا نعمل بشراكة مع المجتمع، إنه في الواقع بقيادة المجتمع. |
Beraber yaşamak için, beraber çalışmak için bir yol olması gerektiğinin biz de farkındayız. | Open Subtitles | نحن نعلم انه لابد من وسيلة للعمل سويا وللحياة سويا |
Biz, öğretmenler olarak bu sınavın özellikle de matematik konusunda ne kadar zor olduğunun farkındayız. | Open Subtitles | نحن بصفتنا أساتذة نعلم أن اختبارات المستوى المتقدم. صعبة جدا |
Riskin farkındayız, Rodney. Elinden geleni yap. | Open Subtitles | نحن نعلم حجم المخاطرة يا رودنى قم بواجبك |
Bunun sadece teknolojiyle olamayacağını farkındayız. | TED | لا يمكن أن تكون فقط تكنولوجيا، ندرك هذا |
Hepimiz bir ölçüde bunların farkındayız. | TED | ونحن ندرك تلك الأفكار بالفعل إلى حدٍ ما. |
Bu barakanın araştırmanız için en uygun yer olmadığının farkındayız. | Open Subtitles | ونحن ندرك أن هذا الظل ليس هو المكان الأنسب ل التحقيق الخاص بك. |
- Finansal problemlerin farkındayız. | Open Subtitles | أعتقد أننا ندرك جميعا المشاكل المالية للكنيسة |
- Zor bir iş olduğunun farkındayız. - ...ve kellesini istiyoruz. | Open Subtitles | ندرك جيدا المشكلة ومستعدون أن نرضى برأسه |
Ama neyse ki bunun farkındayız ve belli koşullar altında nasıl davranacağımızı kestirebiliriz. | TED | ولكن لحسن الحظ، أننا مدركون لذلك وبإمكاننا التنبؤ بما يمكننا القيام به في ظل ظروف معينة. |
Mr Jordan demek istiyor ki biz bu çocuğu büyütmenin senin için ne kadar ağır bir yük olacağının farkındayız. | Open Subtitles | إن السّيد جوردن يعني بأنّنا مدركون للعبء لتربية الطفل تكون عليك |
Ayrıca kızını uygun rüzgarı ele geçirmek için kurban ettiği spekülasyonlarının da farkındayız. | Open Subtitles | نحن مدركين جدا ذلك من تضحّيته بابنته... لضمان ريح مواتية. |
Sizden istediğimizin farkındayız... ama bu, soruşturmanın çok önemli bir parçası. | Open Subtitles | نتفهم ما نطلبه منك لكن هذا جزء مهم جدا من تحقيقنا |
Baban ve ben, bu ikinci test için ne kadar çalıştığını farkındayız. | Open Subtitles | والدك وأنا لاحظنا الجهد الذي بذلته لإعادة الإختبار هذه ماذا لو أهملته ثانية؟ |
Artık evrenimizin hayal edilemeyecek gariplikte bir yer olduğunun farkındayız. | Open Subtitles | و أدركنا مؤخرا أن عالمنا يتضمن قدرا عظيما من العجائب |
Sosyal statümüzün şiddetli bir şekilde farkındayız ve her zaman bunu ilerletmenin ve yükseltmenin yollarını ararız. | TED | نحن على علم تام بمكانتنا الاجتماعية ونسعى دائماً لترفيعها. |
Tamam, farkındayız, durumu kontrol altına alıyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | حسـناً , نـحن مـدركين لذلك نـحن واعين للوضـع هـنا , حسـناً ؟ |
Yani tamamen gereksiz bir eleman ve hepimiz bunun farkındayız. | Open Subtitles | إنه كالذيل الذي لا استخدام له و كلنا نعرف ذلك. |
-Zor olduğunun farkındayız. Bunun için özür dileriz. | Open Subtitles | سيدي، نحن نعي بأن هذا مفروض ونحن نعتذر إليكم |